Bugün saat 10.00 sularında TÜİK’ten büyüme rakamları geldi. Beklentiler %20 civarındaydı ki beklenen oldu %21,7 oranında bir büyüme rakamı geldi. Uzun süredir piyasada esen olumlu hava ve yazın son dönemlerinde olmamız sebebiyle yazı sıklığımızı düşürdük. Eylül ayına girmiş olduğumuz bugün itibariyle eski tempomuza dönme gayret ve hevesinde olacağız.
Öncelikle büyüme rakamları özelinde ekonomik veriler üzerinde dönen tartışmalar ile alakalı birkaç şey söylemek gerekiyor. Birincisi, gelen dataları baskılayarak, hesaplama yöntemlerini değiştirerek, bundan sonra enflasyonun yükselmesi mümkün değil gibi iddialı laflar ederek piyasaya yön vermeye çalışmak beyhude bir çabadır. İkincisi, verileri açıklayan ve yorumlayan siyasi parti liderlerinin ve tabanlarının birbirlerini yalancılıkla suçlaması da enteresandır. Halbuki ne Sayın Cumhurbaşkanı ne de Sayın Kılıçdaroğlu yalan söylemiyor. Rezerv konusunda dönen bu tartışmaya baktığımız zaman cumhurbaşkanının bahsettiği 109 milyar dolar ve 6 milyar dolarlık IMF “yardımıyla” 115 milyar dolar olacak. Bu veriler TCMB sitesine girildiği zaman “brüt rezerv” kısmında gözükecektir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği -53 milyar dolar verisi de yalan ya da yanlış değildir. Mevzubahis veriyi de yine TCMB sitesinde ilgili bölümdeki “net rezerv” kısmında görebilirsiniz. Bu durumda da iki ismin de doğruyu söylediğini teyit etmiş olduk. Başka anladığımız bir şey daha var, her siyasi parti ekonomik verileri “işine geldiği kısmıyla” kullanıyor.
Bugün gelen büyüme rakamları da muhtemelen bu tartışmalara meze olacak. Ancak biz de bunun önüne geçmek için şunları söylemek mecburiyetindeyiz:
- Büyüme rakamları, bir önceki yılın ilgili çeyreğine göre hesaplanmaktadır.
- Geçtiğimiz yılın ilgili dönemi Türk ekonomisi %10 civarlarında küçülme yaşamıştı. (Salgın dönemi sebebiyle)
- Geçen yıla göre aşikâr bir hareketin olması ve baz etkisiyle de %21,7 oranı şaşılacak bir rakam değildir.
- Şaşırılacak bir şey olmadığı gibi övünülecek bir tarafı da yoktur. Büyüme fetişizmi sevdamızdan acilen vazgeçmemiz gerekmektedir.
- %21,7’lik büyüme Türk ekonomisinin kurtulduğunu, düzeldiğini ya da eskisinden daha iyi hâle geldiğini bize göstermez.
Toparlayacak olursak; “%21,7 büyüdük, ekonomi kötü diyorlar” lafı ile “%21,7 büyüme rakamı yalan hani nerede büyüdük kardeşim” lafı arasında herhangi bir fark yoktur. Ekonomi otoriteleri de bu civarlarda bir büyüme rakamını zaten öngörüyordu. Şaşılacak ya da övünülecek bir taraf yok. Bize gösterdiği şeyler üzerinden bir yol haritası belirleyerek yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Ancak ilginç bir bilgi daha var, yılın ilk çeyreğine göre büyüme rakamları pek iç açıcı değil. Bu konu üzerinde de durmak şart şayet dövizin buradaki etkisinin hayli fazla olduğu kanaatindeyim. En basit tanımla, büyüme rakamları açıklandı, şovun manası yok daha ciddi problemlerimiz çünkü enflasyon %19.
Birilerinin sizi yönlendirmesine, onların laflarıyla konuşmaya, etrafınızdaki insanları onlar için ve onların fikirleriyle karşınıza almanın bir manası yok. Öğrenmek çok basit, araştırmak artık çok daha basit. Siyasi laflarla ekonomi yorumlanmaz. Rakamlarla oynayarak ülkenin durumuna makyaj yapılmaz. Türk ekonomisi kötüdür, bu memlekette hayat artık hiç olmadığı kadar pahalı hâle gelmiştir. Küresel enflasyon tehdidi de hâlâ kapıdadır. %21,7 büyümek, el değil can yakan fiyatları örtmez. 3 Eylül hem ulusal hem küresel piyasalar açısından önemli bir tarih. Bizde enflasyon, ABD’de de tarım dışı istihdam verileri gelecek. Yatırımcılar için cuma günü kritik. Sonrasında da görüşmek üzere…