-Başkanlık sistemi, çok partili süreci iki kutuplu bir mecraya doğru çekiyor...
**
-24 Haziran’da yaşadığımız ittifaklar, doğal birleşme ve anlaşmalara doğru evriliyor. Belki de daha sonraları, tamamen ABD modeli Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi bir mahalde siyaset izliyor olacağız.
**
-Mart 2019 yerel seçimleri bu iki kutubun artık kalıcı göstergesi gibi olacak. 24 Haziran’da büyük beklentilerle sahaya inen İYİ Parti, seçim sonrası ciddi bir iç kriz yaşadı. CHP ile yan yana gelmenin kendilerini dibe çektiğini iddia edenler az değildi, lakin 31 Mart’a doğru süreç işlemeye başlayınca, 29 günlük anlaşamamazlık, birden ittifaka dönüştü. Tavanların yakınlaşması, ülke adına ümit verici elbette.
*
-Lakin bir sorun var!
-Seçmenin nabzı da, tavrı da allak bullak. Bundan olsa gerek, hiçbir siyasi parti sahaya tam güvenemiyor. Şu ana kadar çıkan resme bakınca, bölgesel kazananların olacağı ve halkın iyi isimleri tercih etme ihtimali çok yüksek. Biraz da yerel seçim olması sebebi ile daha rahat tercihler yapılacağını sanıyorum.
*
-AK Parti mesela... Hem ittifak içinde, hem de dışında olduğu bir çok yerde gelen tepkileri değerlendirdiğinde, ANAP’ın 89 sürecine benzer bir tabloyla karşılaşabileceği yorumlarına muhatap oluyor.
Bu konuda ittifak illeri içinde benzeri bir durum var. Mesela Erzurum’da her şeye rağmen MHP’li seçmenin AK Parti adayına iyi bakmadığı, benzeri durumun tersinden Adana’da yaşandığı, bu durumun bir çok ilde aynı olduğunu söyleyebiliriz. CHP-İYİ Parti’de de benzeri taban refleksi var ama asıl büyük sıkıntının, Cumhur ittifakı için olduğu söylenebilir.
*
-Bu pencereden bakınca, aday olan isimlerin kişilikleri çok önde durmakta.
-Henüz aday belirlemede YSK süreci bitmedi, uzun da bir zaman var. İhtimal dışı görmüyorum bazı isimlerin değişmesini. Hatta İstanbul bile!
*
-Halk 24 Haziran’da, son CHP mitinglerinin geren dili karşısında AK Parti’ye ders verme fikrini de bu seçime ötelemiş gibiydi. Bu potansiyeli de dikkate alınca, ittifakların ve kendi adaylarının isimlerinin önemi bir daha ortaya çıkıyor.
*
-Sayın Erdoğa’ın en yorgun ve ülkenin politik durumunun en karmaşalı döneme gelmesi ile aday belirlemede ortaya atılan “lidere kumpas” yanlış ve yanıltıcı beyanlarla isim belirlemede ayrı bir handikap. Ne yazık ki, muhalefet de bu durumu iyi değerlendirdi diyemem. Halk hala, içine sinerek gidecek bir adres bulamıyor. İkilemi ile sandığa gidecek, bakalım sandık ne diyecek!