OH BE! ŞEHİRE HEYECAN GELDİ!
Evet son dönemlerde yaşananlardan çok sıkılmıştık... Yasaklar, hastalık ve ne yazık ki ölüm haberleri... Kimleri kaybetmedik ki? Allah, yakınlarımıza rahmet etsin. Cennetini onlara ebedi mekan eylesin inşaallah.
***
İşte tam da böyle bir zamanda geldi; "Zeybekci, Ankara'da kaldığı yerden devam edecek..." haberi.
Önceki Dönem ve ülkemizin son Ekonomi Bakanı, Denizli'nin efsane Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Başkent arenasına geri döndü.
Öncelikle bu haber, şehre bir hareket getirdi. Muhalefet kanadında önemli olarak değerlendirilen isimler, bu gelişmeyi “sıradan bir olay”, “ikinci kez geliyor”, “yeni bir şey değil” şeklinde nitelerken; iktidar partisine gönül veren ve halen de üst düzey yönetim kadrolarında olan isimler tebrik mesajları yayımladı.
Netice itibari ile ne zaman gündeme gelse hatta adı anılsa bile, Denizli'de siyasete yön ve heyecan veriyor!. İş dünyasında da sosyal medyada paylaşımlar, basında tebrik ve açıklamalar üst üste geldi. Şehir olarak, neredeyse buz kesmiş yani donmuş bir ortamdaydık ki, günlük yaşam birden ısındı. İnsanların yüzüne bile can geldi sanki.
Paylaşılan fotoğraflar, her ne kadar arşivden de olsa canlı ve heyecanlıydı. İnsanlara umut ve dinamizm aşıladı. Bu galiba Sayın Zeybekci'nin mizacından kaynaklanıyor; öyle olsa gerek. Çünkü, kendisi çok hareketli birisi. Gittiği, girdiği her yere hareket ve bereket getiren biri. Kimileri, -en son İzmirliler de öğrendi bunu- "Bu adam hiç yorulmaz mı? Hiç durmaz mı?" diye soruyor.
Gördüğümüz kadarıyla yorulmaz ve durmaz...
Mesleğim gereği yakından takip ettiğim Sayın Nihat Zeybekci, ben bildim bileli böyle. Milleti de aynı şekilde peşinden sürükleyen birisidir. Tüm programları her zaman baş döndürücü bir hızla ilerler. Bakanken bile haftanın iki günü genelde hafta sonlarında Türkiye'de ise, mutlaka memleketi "Sevdam" dediği Denizlisine gelmeden, gelemeden edemezdi. Evine değil, işine ve partisine giderdi. Hatta daha çok parti işlerine, siyasetine bakardı. Başkası olsa, evinde dinlenirdi ama O bunu nerdeyse hiç yapmadı. Yine yapmayacaktır! Allah, yardımcısı olsun.
***
Ben niye heyecanlandım peki?
Kısaca anlatayım…
Denizli gücüne güç kattı...
Düne kadar AK Parti'de Grup Başkan Vekili vardı; bir de Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ile MHP ve CHP'de birer Genel Başkan Yardımcısı. Şimdi Külliye'nin kapısından içeri girebilecek, Beştepe'de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yanı masaya oturabilecek bir ismi daha oldu. Kötü mü?
Bence çok iyi oldu.
***
Ankara'da çalabileceğimiz her kapı, Denizli'nin daha güçlü ve etkin olması demektir. Bunun kıymetini bilmeli. Yoksa, yaban ellerde kimsesiz, boynu bükük, gariban kalırız. Ne halimizi, ne hatırımızı soran olur ne de bir buyur eden!
ÖRNEK OLSUN
Sadece siyasiler değil, şehrin önde gelen isimleri de böyle olmalı; öyle durmalı. Tıpkı, bu fotoğrafta olduğu gibi... Fotoğraf yeterince eski olmasa da dostlukları oldukça eski ve eskimeyen cinsten. 30 yıldır, bu 4'ü hiç ayrılmadı ve bu 4'lü, bugün 'Denizli iş dünyasının kare asıdır' desek yeridir. Artık biri Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı. Diğeri Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı; bir diğeri de yardımcısı. Diğer isim ise Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekilliği, TİM Hazır Giyim Konseyi Başkan Vekilliği ve DENİB'in başkanlığını yapmış, halen ekonomiyi ve Denizli'yi iyi bilen, yakından takip eden, hemşehrileri için koşturan, başarılı biri. Bu dört isim, birlikten kuvvet doğduğunun yegane canlı örneklerindendir Yolları açık olsun.
***
Söz konusu Denizli olunca, sağı-solu, siyaseti ortadan kalkmalı ve herkes elini taşın altına koymalı. Ancak, o zaman Denizli'nin, Denizlililer'in önündeki engeller ortadan kalkar; tüm yollar açılır. Denizli için çalışan her kim varsa, yükü biraz daha hafifler. Güçlük, paylaşıldıkça azalır; güç ise, hep beraber bir arada oldukça, bir ve beraber durdukça artar!
***
Sözün özü; bunca şeyi şunun için yazdım aslında:
Denizli'nin yapacak çok işi var. Denizlililer'in beklediği çok hizmet, ulaşılacak çok hedef var. Bunlar da ancak elbirliğiyle hızlanır ve gerçekleşir! Onları da bir sonraki yazımızda ele alalım. Sağlıcakla kalın.