Bu yazımızın ilham kaynağı tarihimizdir.
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diye benim tasvip etmediğim bir söz yar…
İşte o yılan kafasını sana çevirdiği zaman gözlerini ve kulaklarını kapatanlar veryansın etmeye, ses yükselmeye başlıyor.
Giriş kısmı genel bir anlatımdı. Kendi sektörümden, işimden örnek vererek yazımı sürdürmek isterim. Kendimi hedef tahtasına koydurmak gibi bir niyetim olmadığı için genel ifadelerle dolu bir yazı olacak. Kimseyi de suçlama, zan altında bırakma gibi bir niyetimin olmadığının da hassasiyetle bilinmesini isterim.
Buraya kadar sıkılmadı iseniz, buradan sonra hiç sıkılmazsınız.
Garantisini veririm.
24 Temmuz Basın Bayramını kutlamanın arefesindeyiz. Bugün 23 Temmuz 2024 Salı…
Bu güne özel dertlerimizi, selzenişlerimizi anlatmayacağız da ne zaman anlatacağız değil mi?
* * *
Ben şahsen geçtiğimiz dönemde Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan hanımefendinin bazı medya kuruluşlarına 4 gün, içinde bizim de olduğumuz bazı medya kuruluşlarına 1 gün ilan vermesini sosyal medyamdan, MK Yapım YouTube kanalımızda yaptığımız programlarla eleştirdim.
“Neden?”, Basın İlan Kurumu 2 tane isterken “Bende 4 tane basın sigortalı çalışan var. Neden adaletli davranmıyorsunuz” sorusunu sordum. Ahmet Deda ve bizim dışımızda ses veren, ses çıkartan olmadı. Kızdılar bile desem yeridir. Ardından dönemin Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’a da selzenişlerimizi bir şekilde ilettim. Bu adaletsizlik ve keyfi uygulamanın son bulmaması neticesinde 3 belediyenin ilanlarını basın ilan kurumunda olmamıza rağmen uzun bir süre yayın organlarımızda yayınlamadım. Netice itibari ile Medya Karapınar basın kuruluşu olarak bu süreçte ölmedik, bitmedik, yok olmadık… Aksine yaptığımız atılımlarla ve yatırımlarla işimizi daha da sağlam temellere oturttuk ki, bunu da gelen olumlu eleştirilerden alıyoruz. Yayın çizgimizi eleştirseler de kimseye yaranma duygusu olmadığı için bir noktaya getirdik.
* * *
www.denizlidesiyaset.com internet haber sitemizde ve MK Yapım YouTube kanalımızda özellikle Gazeteci-Yazar İbrahim İmamoğlu ile yaptığımız “GAZETECİLER KONUŞUYOR”, “SEÇİM 2024” programlarımızda korkusuzca, bir çıkar beklemeden doğru bildiğimizi dile getirdik. Gerek aday isimleri ve gerekse de eleştirisel yaklaşım olarak söylediklerimizin yüzde 70’i (BUNU BİZE İZLEYİCİLERİMİZ DİYOR) karşılığını da sizlerden aldık, almaya da devam ediyoruz. Özetle geçen dönem de olduğu gibi bu 4 aylık dönemde de yerel yönetimler yaşanan değişim sonrası gördüğümüz eksikliğe dair eleştirimizi yaptık. Doğru bildiğimizi dile getirdik.
* * *
Çünkü, belediyelerden para kazanma kaygımız yoktu. Belediyelere bağlı kalmadan da basın kuruluşu olarak para kazanılabileceğini öğrendik.
* * *
27 yılın hatırı var dostlar….
Bu şehirde 27 yıldır yazıp çiziyoruz.
Biz aslında bu süreçte kendi kuruluşum adına söylüyorum. Gazeteci olduğumuzu, o reflekslerin hala mevcut olduğunu hatırladık.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ve bazı icraatlarını eleştiren birkaç ender kuruluştan biriyiz. Çavuşoğlu, “Bana küfür ve hakaret etmediğiniz sürece eleştirin, hatalarımı ortaya koyun, gazetecilik yapın diyor. Ben göreyim” diyor. Bunun altında yatan nedeni hepiniz biliyorsunuz.
* * *
Biz uzun yıllardır gazetecilik yapmıyorduk. Sadece yapıyor(-muş), ediyor(-muş) gibi yapıyorduk. Şimdi görünüş itirabi ile sert bir kayaya çarptık. Sayın başkan beklemek istiyor. Bunu da açıkça da dile getiriyor. Aslında şahsi kanaatim bizlere iyilik ediyor.
* * *
Gelelim 24 Basın Bayramı’na bu şartlar altında bayramımızı kutluyoruz.
Kim ne der bilmem. Ama, bildiğim tek gerçek var ki, o da, bizim bir şekilde yaşamamız lazım.
Biz ailesi olan, ev geçindiren, algı vergi ödeyen, yanında istihdam sağlayan insanlarız.
Bizler de bu ülkeye ekonomik açıdan kazanç sağlıyoruz.
Basın emekçileri ve emektarları ailem adına saygılar sunuyorum.