Dr. Öğr. Üyesi Ramazan
Donat ve ekibi; Gıda Mühendisi ve Gıda Güvenliği Uzmanı H. Pınar Koralay, Saç
Tasarım Uzmanı Anıl Gökçay, Elektrik Teknikeri Ramazan Akköse ve PAÜ Kimya
Mühendisliği Öğrencisi Elif Ünal ile birlikte gerçek saç ile kaplı anti
bakteriyel, antialerjik sentetik saçlar üzerine çalışmalarına devam ediyor. Bir
yıldır devam eden çalışmalar sonunda elde edilen sentetik saçlar, sıcak su
dayanımı, porozite (gözeneklilik), şekil alabilirlik, ısı dayanımı, doğal ve
sentetik boyalar ile boyana bilirlik, gibi testleri başarıyla geçti.
Dünya’da çeşitli sebeplerle
saç kaybı yaşayan, saçları uzamayan ya da cansız saç problemi ile mücadele eden
milyonlarca insan bulunduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Donat, doğal
saçtan yapılan perukların oldukça pahalı olduğunun ve hali hazırda
kullanılmakta olan petrol türevi perukların ise kemoterapi gören hastalar ve
cildi alerjik reaksiyon gösteren kişilerde kullanılamadığının da altını çizdi.
Pamukkale Üniversitesi bünyesinde, kuaförlerden toplanan atıl durumdaki saçları
bilimsel yöntemlerle hidroliz sonucu sentetik elyaf ve ipek üzerine kaplama
çalışmalarını bir yıldır sürdürdüklerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Donat, bu proje
yürütülürken doğal ipliklerin üzerine hidrolize edilmiş gerçek insan saçı ve
bitkisel sıvılar da dâhil olmak üzere 8 farklı kaplama yaparak insan saçı
kalınlığına ulaştırdıklarını, normalde çıplak gözle görmenin zor olduğu çok
ince ipliklerle çalıştıklarını ifade etti.Proje ve yapılan
çalışmaların sonucu hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Donat sözlerine
şu şekilde devam etti: “Ekibimizle yaptığımız çalışmalar neticesinde ilk
prototiplerimizi çıkarmış bulunmaktayız. Bu insan vücuduna tam uyum sağlayan
prototiplerimizin ilk denemeleri sonucunda doğal insan saçı formunun
değişmemesi sebebiyle tıpkı doğal insan saçı gibi 240 derecede ısı ile şekil
alabilen, boyanabilen, alerjik reaksiyon göstermeyen ve yakıcı olmayan doğala
yakın bir ürün elde ettik. Bu özellikler petrol türevi peruklarda kesinlikle
sağlanamamaktadır. Yaptığımız ürünlerde nano gümüş kaplama ile anti bakteriyel
ve anti alerjik çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. UV ışınlarına dayanım,
mukavemet, ışığı absorbe ve yansıtma özelliği, yanmaya karşı direnç, alerji
testleri gibi çalışmalarımız halen sürdürüyoruz. Ülkemizdeki peruk olarak
kullanılan saçların %90’nının dışarıdan ithal edildiğini de düşünecek olursak
bu geri dönüşüm girişimimizle ülkemizin dışa bağımlılığını giderip ülke
ekonomimize de büyük katkıda bulunacağımızı düşünmekteyiz”.Proje ekibinden Gıda
Mühendisi ve Gıda Güvenliği Uzmanı H. Pınar Koralay ise konuyla ilgili olarak
şunları kaydetti: “Hem ülkemizde hem de dünyada saça olan talep oldukça yüksek.
Özellikle Afrika ülkelerindeki saçların genetik yapısı sebebiyle uzun ve düz
saçlara sahip olma merakı o coğrafyada altın değerinde bir sektör oluşturmuş
durumdadır. ‘’Siyah Altın’’ adıyla anılmakta ve kilosu yaklaşık 900 dolardan alıcı
bulabilmektedir. Sadece Ülkemiz iç piyasasında peruk sektöründe harcanan paranın
yaklaşık 40 milyon dolar olduğunu da düşünecek olursak bu geri dönüşüm ülke
ekonomimize ciddi bir katkı sağlayacağı inancındayım. Maalesef ki peruk
sektöründe, gerçek saç ile petrol türevi perukların ayrımı adına hiçbir teknik
şartname ve standart mevcut değil. Bu sebeple gerçek saç ile petrol türevi
yapay saçları denetleyen kuruluş da bulunmamaktadır. İleri tarihlerde ihracata
başladığımızda dünyada olmayan yeni bir ürün geliştirmemiz sebebiyle sadece
kendi ürünümüze ait yeni bir “GTİP” kodu almamız gerekecektir. Yani ülke
çapındaki standartları bizim ürünümüz belirlemiş olacaktır. Ayrıca ileride
kişinin isteğine bağlı olarak dilediği renk, boy, kalınlık, matlık, parlaklık
ve modelde yani kişiselleştirilmiş saç tasarımı yapabileceğiz. Bu kapsamda bir de
sosyal sorumluluk projesi oluşturarak ihtiyaç sahibi kemoterapi gören bireylere
ücretsiz peruk temin etmek istiyoruz. Atıl durumdaki saça başka bedende hayat
verirken, kişinin aynalarla barışıklığını kendi saçı doğallığında çözmeyi
hedefliyoruz.”
Donat ve ekibi; Gıda Mühendisi ve Gıda Güvenliği Uzmanı H. Pınar Koralay, Saç
Tasarım Uzmanı Anıl Gökçay, Elektrik Teknikeri Ramazan Akköse ve PAÜ Kimya
Mühendisliği Öğrencisi Elif Ünal ile birlikte gerçek saç ile kaplı anti
bakteriyel, antialerjik sentetik saçlar üzerine çalışmalarına devam ediyor. Bir
yıldır devam eden çalışmalar sonunda elde edilen sentetik saçlar, sıcak su
dayanımı, porozite (gözeneklilik), şekil alabilirlik, ısı dayanımı, doğal ve
sentetik boyalar ile boyana bilirlik, gibi testleri başarıyla geçti.
Dünya’da çeşitli sebeplerle
saç kaybı yaşayan, saçları uzamayan ya da cansız saç problemi ile mücadele eden
milyonlarca insan bulunduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Donat, doğal
saçtan yapılan perukların oldukça pahalı olduğunun ve hali hazırda
kullanılmakta olan petrol türevi perukların ise kemoterapi gören hastalar ve
cildi alerjik reaksiyon gösteren kişilerde kullanılamadığının da altını çizdi.
Pamukkale Üniversitesi bünyesinde, kuaförlerden toplanan atıl durumdaki saçları
bilimsel yöntemlerle hidroliz sonucu sentetik elyaf ve ipek üzerine kaplama
çalışmalarını bir yıldır sürdürdüklerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Donat, bu proje
yürütülürken doğal ipliklerin üzerine hidrolize edilmiş gerçek insan saçı ve
bitkisel sıvılar da dâhil olmak üzere 8 farklı kaplama yaparak insan saçı
kalınlığına ulaştırdıklarını, normalde çıplak gözle görmenin zor olduğu çok
ince ipliklerle çalıştıklarını ifade etti.Proje ve yapılan
çalışmaların sonucu hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Donat sözlerine
şu şekilde devam etti: “Ekibimizle yaptığımız çalışmalar neticesinde ilk
prototiplerimizi çıkarmış bulunmaktayız. Bu insan vücuduna tam uyum sağlayan
prototiplerimizin ilk denemeleri sonucunda doğal insan saçı formunun
değişmemesi sebebiyle tıpkı doğal insan saçı gibi 240 derecede ısı ile şekil
alabilen, boyanabilen, alerjik reaksiyon göstermeyen ve yakıcı olmayan doğala
yakın bir ürün elde ettik. Bu özellikler petrol türevi peruklarda kesinlikle
sağlanamamaktadır. Yaptığımız ürünlerde nano gümüş kaplama ile anti bakteriyel
ve anti alerjik çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. UV ışınlarına dayanım,
mukavemet, ışığı absorbe ve yansıtma özelliği, yanmaya karşı direnç, alerji
testleri gibi çalışmalarımız halen sürdürüyoruz. Ülkemizdeki peruk olarak
kullanılan saçların %90’nının dışarıdan ithal edildiğini de düşünecek olursak
bu geri dönüşüm girişimimizle ülkemizin dışa bağımlılığını giderip ülke
ekonomimize de büyük katkıda bulunacağımızı düşünmekteyiz”.Proje ekibinden Gıda
Mühendisi ve Gıda Güvenliği Uzmanı H. Pınar Koralay ise konuyla ilgili olarak
şunları kaydetti: “Hem ülkemizde hem de dünyada saça olan talep oldukça yüksek.
Özellikle Afrika ülkelerindeki saçların genetik yapısı sebebiyle uzun ve düz
saçlara sahip olma merakı o coğrafyada altın değerinde bir sektör oluşturmuş
durumdadır. ‘’Siyah Altın’’ adıyla anılmakta ve kilosu yaklaşık 900 dolardan alıcı
bulabilmektedir. Sadece Ülkemiz iç piyasasında peruk sektöründe harcanan paranın
yaklaşık 40 milyon dolar olduğunu da düşünecek olursak bu geri dönüşüm ülke
ekonomimize ciddi bir katkı sağlayacağı inancındayım. Maalesef ki peruk
sektöründe, gerçek saç ile petrol türevi perukların ayrımı adına hiçbir teknik
şartname ve standart mevcut değil. Bu sebeple gerçek saç ile petrol türevi
yapay saçları denetleyen kuruluş da bulunmamaktadır. İleri tarihlerde ihracata
başladığımızda dünyada olmayan yeni bir ürün geliştirmemiz sebebiyle sadece
kendi ürünümüze ait yeni bir “GTİP” kodu almamız gerekecektir. Yani ülke
çapındaki standartları bizim ürünümüz belirlemiş olacaktır. Ayrıca ileride
kişinin isteğine bağlı olarak dilediği renk, boy, kalınlık, matlık, parlaklık
ve modelde yani kişiselleştirilmiş saç tasarımı yapabileceğiz. Bu kapsamda bir de
sosyal sorumluluk projesi oluşturarak ihtiyaç sahibi kemoterapi gören bireylere
ücretsiz peruk temin etmek istiyoruz. Atıl durumdaki saça başka bedende hayat
verirken, kişinin aynalarla barışıklığını kendi saçı doğallığında çözmeyi
hedefliyoruz.”