Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, yaptığı açıklamada, “Bu gün Türkiye Genelinde uygulanan bir Programın bir ayağı olarak bizler Denizli’deyiz. Sizlerle birlikteyiz.
Bu vesileyle hepinizi saygıyla, Muhabbetle selamlıyorum. Basın Toplantımıza hoş geldiniz. Vatandaşlarımıza da saygılar sunuyorum.Bugün kadrolarımızla biz, en çok sizi dinlemeye, aynı zamanda sizlere de kendimizi anlatmaya geldik.Diğer arkadaşlarımız da Türkiye’nin dört bir tarafında vatandaşlarımızla buluşacak, il-ilçe değil, mahalle mahalle, sokak sokak, köy köy; insanımızla fert fert bir araya gelecek. Bu buluşmalarımızda ve her zaman ve her zeminde; bizim, sizin, ülkemizin gerçek gündemlerini konuşacak, asla yersiz-gereksiz, sunî gündemlerle vakit kaybetmeyeceğiz” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Sizin, daha doğrusu bu ülkede yaşayan tüm insanların gündemi nedir? Hayat pahalılığı, işsizlik, adaletsizlik; huzur, düzen, güven ve adil kazanç talebi değil midir?
“Erken seçim mi olacak”, yoksa kendi tabirleriyle “birazcık seçim tarihi güncellenecek mi” gibi, “adaylık tartışmaları”, ve “birtakım konular ‘siyasi kurnazlıkla referanduma götürülecek mi” gibi meselelerin insanımızın gerçek gündemlerinin konuşulmasına engel olmasına biz asla müsaade etmeyeceğiz!
-Dış ticaret açığı, bütçe açığı, Merkez Bankası rezervleri, GSYH, kişi başı düşen milli gelir gibi tüm makroekonomik verileri bir kenara bırakım; tüm buralarda her anlamda dökülüyoruz! Ancak bir de şunlar var:
-Her 3 gencimizden biri bugün ne eğitimde ne de iş hayatında; çoğu üniversite mezunu olan bu gençlerimiz umudunu kesmiş evde oturuyor.
-Okul kantininden yiyecek alamayan öğrencilerin oranı %52, zor da olsa yiyecek alıp da içecek alamayanların oranı %74 olmuş.
-Şu kış aylarında; ev sobalıysa kömürünü alamayan, doğalgazlıysa daha kombisini dahi açamamış yüz binlerce aile var bu ülkede!
ARTIK YENİ BİR DÖNEMİN ŞAFAĞINDAYIZ
Bütün buolgular konuşulmasın diye iktidar, her gün bir başka algıyı tedavüle sokuyor.
Peki bugün Tekirdağ’ın, Zonguldak’ın, Balıkesir’in, Denizli’nin, Mersin’in evlerinde, sokaklarında, iş yerlerinde neler konuşuluyor, neler yaşanıyor?
Biz Saadet Partisi olarak, işte tam da bu noktada kesin kararlıyız! İşte tüm kadrolarımızla sahadayız, sizlerle bir aradayız, sizin problemlerinizi bizzat sizden dinliyor ve bunların Ankara’da konuşulması ve çözüm üretilmesi için gayret gösteriyoruz.
Birileri şunu demiş, o bunu demiş, aslında şöyleymiş ama şöyle olmuş demeye devam etsin! Biz insanımızın sesi, soluğu olmaya, onların dilinin ucuna gelip de diyemediklerini, boğazlarında düğümlendiklerini haykırmak için buradayız!
Ve gittiğimiz her yerde bir şeyi üzülerek fakat diğer bir şeyi ise memnuniyetle görüyoruz.
İlki insanımızın dayanacak gücü kalmamış, adeta maddi ve manevi olarak “nefes alacak bir alan”ları kalmamış! Buna çok üzülüyoruz, bunu gördükçe de daha çok çalışıyor, daha çok ter akıtıyor, yol adımlıyoruz.
Diğeri ise insanımız kararını vermiş. Artık değişimin vakti zamanı geldiğine inanıyor! Bunu da büyük bir memnuniyetle işitiyor, görüyoruz. Ve yine bunu gördükçe de Saadet Partisi olarak çalışma tempomuzu her geçen gün artırıyor, yeni bir dönem için son hazırlıklarımızı da tamamlıyoruz.
Yeni bir dönemin, yeni bir başlangıcın şafağındayız çünkü. Bizi bekleyen insanımız var, bizi bekleyen büyük işler var. Geçmişin yanlışlarını telafi edecek ve geleceği inşa edecek büyük adımlar atacağız çünkü.
İşte bunların ağır sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyor, bu rikkat ve dikkatle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
6’LI MASA; “SORUMLULUK ODAKLI” BİR BİRLİKTELİKTİR
Son 20 yılın sonunda geldiğimiz noktaya bir bakalım Allah aşkına ne göreceğiz? 2018’den bugüne yaşananları bir hatırlayalım..
Son 1 yılda neler olupbitti? Sadece son 1 ayın gündemini şöyle bir gözümüzün önüne getirelim.
Adalet ve ekonomi başta olmak üzere; eğitim, sağlık, tarım, sanayi, dış politikada genel anlamda daha iyi bir durumda mıyız, yoksa daha mı kötü durumda?
“Efendim, hiç mi iyi bir şey olmadı?” Oldu tabi, ama artıları ve eksileri yan yana dizince ortaya çıkan sonuç bize ne söylüyor; buna bakmak lazım.
Bunların yanında, mesela toplumsal kutuplaşma, ahlaki ve manevi yozlaşma, huzur ve güven kaybı; bunlar ne olacak? Bunların karşısına koyacağımız artılar var mı?
Önümüzde duran bu tabloya bakınca şunu net bir şekilde söylemek mümkün; artık iktidar, sistem, anlayış ve zihniyet değişimi şart!
6’lı Masa olarak yola çıkış gerekçemiz; işte bu değişiklik ihtiyacını görüşümüzdür.
Ortak problemlerimiz karşısında ortak sorumluluklarımızı kuşanma ihtiyacıdır. Kötü gidişata hep birlikte son verme isteğidir.
İktidarın zihin kalıpları ile düşünenler, bu ilkesel birlikteliği anlamakta zorlanıyorlar.
Tekli koltuklarını koruma güdüleri, masanın istişare kültürünü anlamalarına engel oluyor çünkü.
Böyle bir birliktelik, siyasi tarihimiz boyunca eşine az rastlanır bir örnektir. “Menfaat odaklı” ortaklıklar çok olmuştur fakat “sorumluluk odaklı” böyle bir ortaklık modeli bugüne kadar pek olmamıştır.
SAADET PARTİSİ; BU ÜLKENİN VİCDANI, SAĞDUYUSU VE SİGORTASIDIR
Saadet Partisi olarak kurulduğumuz günden bu yana 20 yıldır ve temsil ettiğimiz Milli Görüş anlayışı olarak da geride bıraktığımız yarım asır boyunca biz bu ülkenin vicdanı, sağduyusu, sigortası olduk.
Siz bizi biliyor, gayet iyi tanıyorsunuz. Bizim “ötekimiz” hiçbir zaman diğer insanlar olmadı. Bizim “ötekimiz” her daim yanlış zihniyetler ve onların ortaya koyduğu yanlış işler oldu.
Biz hiçbir zaman kutuplaşmadan politik kâr devşirmeyi öngören bir strateji izlemedik.
Şundan herkes emin olsun, bir yerde Saadet Partisi varsa; orada güven vardır, umut vardır, doğru işler yapma imkanı vardır.
Saadet Partisi’nin varlığı; ahlaki ve manevi değerlerimizin ihyasının, üretim odaklı bir ekonominin, gelir dağılımında adaletin, şahsiyetli bir dış politikanın teminatıdır.
Dün de bugün de dönemin iktidarı kimse onun çizdiği zihniyet sınırlarına hapsolmadık, bu sınırları aştık ve iktidarda bulunanların ördüğü duvarın tuğlalarını tek tek söküp attık; dün de attık, bugün de atıyoruz, yarın da atacağız inşallah…
Dünkü ortaklarını bugün yeni ortakları ile birlikte hain ilan ederek, dün birlikte politika belirlediği siyasi partileri bugün “günah keçisi” ilan ederek ayakta durmaya çalışan bir anlayış var karşımızda.
3Y ile mücadele edeceklerini söyleyerek iktidara gelip, bugüne kadar hiç olmadığı kadar yoksulluğun, yolsuzluğun ve yasakların arttığı bir dönemi geride bırakacak bir anlayış karşımızda.
Bugün, 2023 yılında hâlâ başkent Ankara’nın orta yerinde gündüz vakti işlenen siyasi cinayetleri konuşuyoruz; bundan daha acı ne olabilir?
YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATMAK İÇİN SİZLERDEN DESTEK İSTİYORUZ
Bu karamsar tabloyu değiştirmeye kararlıyız. Yoksullukla, yolsuzluklarla ve yasaklarla mücadele etmeye kararlıyız.
İktidar ortağı olduğumuz her dönemde bunu başardık, bugün her kesimden insanımız o günleri hâlâ özlemle yâd ediyor.
Dün nasıl başardıysak, bugün de öyle başaracağız Allah’ın izniyle. İnanın, tüm bunlar zor işler değil. Enflasyonu düşürmek, insanların alım gücünü artırmak, herkes için “İnsanca Yaşam” koşullarını tesis etmek, gelir dağılımında adaleti sağlamak inanın hiç zor değil.
Tamamen anlayış meselesi, iktidarda bulunanların neyi tercih ettikleri, neleri önceledikleri ile alakalı bir durumdur.
İmkan var, kaynak var, potansiyel olarak çok daha fazlası var…
Yeter ki, iş başına gelenlerin derdi sadece oturduğu koltuğu korumak değil, ülkenin problemlerini çözmek olsun.
Yeter ki, iktidardakilerin motivasyon kaynağı sadece seçim kazanmak değil, insanımızın sıkıntılarını gidermek, hayırla yâd edilmek olsun.
Yeter ki, menfaat odaklı değil sorumluluk odaklı hareket edilsin, şahıs ve partilerin çıkarları değil, ilkeler gözetilsin!
İşte biz bunun için buradayız, işte tertemiz kadrolarımız ve Türkiye’nin ihtiyacı olan politikalarımızla huzurlarınızdayız.
Öncelikle, ülkemizde yeni bir dönemi başlatmak için sizlerden destek istiyoruz.
Hiç şüpheniz olmasın, sizlerin desteğiyle; yeni dönemde hem Saadet Partisi olarak güçlü bir temsil imkanı bulacak, hem de 6’lı masa olarak parlamento aritmetiğinde güçlü bir çoğunluğu elde edeceğiz.
MASANIN GÖSTERECEĞİ ADAY, TÜRKİYE’NİN 13. CUMHURBAŞKANI OLACAK
Ayrıca, masanın göstereceği aday da Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak ve tüm siyasi partilerle uyum içerisinde çalışacak.
Etkili ve aktif bir istişare mekanizmasından kopmadan, güçlü bir liderlik sergileyecek Cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye’nin geçiş sürecini sağ-salim başarıya ulaştıracak bir kişi olacaktır.
Varsın birileri bugünkü ucube sistemin dayattığı zihniyet kalıplarıyla düşünsün, varsınlar “tek adam” mantığıyla siyaset yapmaya devam etsinler!
Bizim insanlarımıza teklif ettiğimiz sistem kişi odaklı bir sistem değildir.
Kapalı kapılar ardında karar alan, bakanların, milletvekillerinin bile söz hakkı olmayan, iki kişinin hangi konularda anlaştığını bile bilmediğimiz ve Türkiye’nin geleceğinin iki kişinin dudağı arasından çıkan söze göre şekillendiği bugünkü sisteme son vermek istiyoruz.
Bizler farklılıklarımızın farkında olarak, müştereklerimizde buluşmak için bir araya geldik ve kararlılıkla da bu süreci yürütmeye devam edeceğiz.
İstişare ve uyum içerisinde ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğiz.
Biz, Çiftçimizin, Üreticilerimizin sorunlarını biliyoruz, Çözüm yollarını da biliyoruz. Biz, Esnafımızın sorunlarını da çözüm yollarını da biliyoruz. Biz Sanayicimizin ihtiyaçlarını da çözümlerini de biliyoruz. Biz Gençlerimizin de, kadınlarımızın da beklentilerini biliyoruz, Çözüm yollarını da biliyoruz. Umutlarını boşa çıkarmayacağız. Biz Türkiye Sevdalısıyız, Vatan Aşığıyız. Herkesi ve her kesimi biliyoruz. Hep birlikte önce “Yaşanabilir ve Yeniden büyük Türkiye’yi inşa edecek; ardından da “Yeni ve Adil bir Dünya” için hep birlikte gayret göstermeye, çalışmaya devam edeceğiz.
Karamsarlığa asla kapılmayın, bize güvenin!
Zaman umutsuzluğa kapılma değil, her geçen gün umudu büyütme zamanıdır! Emin olun, bizler asla sizin güveninizi ve umutlarınızı boşa çıkarmayacağız”.