Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Baskı, mobbing ve zulüm mahkemeden döndü. Lütfi Ege Anadolu
Lisesinde eğitim çalışanlarına baskı yapıldığını, okul müdürü tarafından kendi
ideolojisinde olmayanlara karşı mobbing uygulandığını, her türlü yıldırma ve
yıpratma çabası içerisinde olunduğunu, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de tüm
olanlara sessiz kaldığını, dahası bu zulme ortak olarak çanak tuttuğunu daha
önce kamuoyuna duyurmuştuk.Yalan, iftira ve karalama girişimleriyle kendi eksenlerine
çekemedikleri eğitim çalışanlarına Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş tutarak her
türlü hukuksuzluğu, hak ihlallerini reva görenler; kendini hukukun ve adaletin
üstünde olduğunu zannedenler, adaletin önünde hesabını vermişler; üyemiz adına
açtığımız dava üyemizin lehine sonuçlanmış ve yıldırma, mobbing ve zulüm olduğu
tescillenmiştir.Geleceği yeniden şekillendirecek gençleri; tevazu, hoşgörü,
adalet ve liyakatı Türkiye’nin yeni ufku olacak bireylere aktarma gayesinde
olan eğitim çalışanlarımız; Milli Eğitim Müdürlüğü bürokratları ve kendi
egosunun esiri olmuş yöneticileri eliyle asimetrik bir yıldırmaya tabi
tutulduğu bir kez daha net olarak ortaya koyulmuştur.Haklı olarak sesimizi yükseltmiş, bu okulda ideolojik bir
kıyım olduğunu her platformda dile getirmiş, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve
bürokratik kesimlere bu gidişata dur denilmesi gerektiğini defaten aktarmıştık.
Ancak çözüm yerine yangına körükle gidilerek, çözüm üretmek yerine yangına bir
odunda Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından atılarak üyemizin hak ihlaline göz
yumulmuş, yapılan soruşturma ile cezai müeyyide uygulanarak okul idaresi ve
Milli Eğitim Müdürlüğü zulmü zirveye taşıyan bir uygulamayı kendilerince haklı
görmüşlerdi.Ne zulme ne de zulmedenlere sessiz kalmayarak üyemize
yapılan zulmü ve haksız yere uygulanan cezai işlem ile yıldırma politikasını
mahkemeye taşıyarak, idareden beklediğimiz adaleti yargı önünde aradık.
Nihayetinde İdarenin adaletten yoksun uygulaması yargıdan dönmüş, üyemize
uygulanan cezai işlemin haksız ve hukuksuz olduğu kanatlanmış; Milli Eğitim Müdürlüğü’nün
tartışmalı hale gelen idari işlemlerine bir yenisi daha eklenmiş, Denizli
eğitiminin nereye gittiği, Denizli’de eğitimi kimin ve nasıl yönettiği iyiden
iyiye tartışılır hale gelmiştir”.
“Baskı, mobbing ve zulüm mahkemeden döndü. Lütfi Ege Anadolu
Lisesinde eğitim çalışanlarına baskı yapıldığını, okul müdürü tarafından kendi
ideolojisinde olmayanlara karşı mobbing uygulandığını, her türlü yıldırma ve
yıpratma çabası içerisinde olunduğunu, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de tüm
olanlara sessiz kaldığını, dahası bu zulme ortak olarak çanak tuttuğunu daha
önce kamuoyuna duyurmuştuk.Yalan, iftira ve karalama girişimleriyle kendi eksenlerine
çekemedikleri eğitim çalışanlarına Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş tutarak her
türlü hukuksuzluğu, hak ihlallerini reva görenler; kendini hukukun ve adaletin
üstünde olduğunu zannedenler, adaletin önünde hesabını vermişler; üyemiz adına
açtığımız dava üyemizin lehine sonuçlanmış ve yıldırma, mobbing ve zulüm olduğu
tescillenmiştir.Geleceği yeniden şekillendirecek gençleri; tevazu, hoşgörü,
adalet ve liyakatı Türkiye’nin yeni ufku olacak bireylere aktarma gayesinde
olan eğitim çalışanlarımız; Milli Eğitim Müdürlüğü bürokratları ve kendi
egosunun esiri olmuş yöneticileri eliyle asimetrik bir yıldırmaya tabi
tutulduğu bir kez daha net olarak ortaya koyulmuştur.Haklı olarak sesimizi yükseltmiş, bu okulda ideolojik bir
kıyım olduğunu her platformda dile getirmiş, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve
bürokratik kesimlere bu gidişata dur denilmesi gerektiğini defaten aktarmıştık.
Ancak çözüm yerine yangına körükle gidilerek, çözüm üretmek yerine yangına bir
odunda Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından atılarak üyemizin hak ihlaline göz
yumulmuş, yapılan soruşturma ile cezai müeyyide uygulanarak okul idaresi ve
Milli Eğitim Müdürlüğü zulmü zirveye taşıyan bir uygulamayı kendilerince haklı
görmüşlerdi.Ne zulme ne de zulmedenlere sessiz kalmayarak üyemize
yapılan zulmü ve haksız yere uygulanan cezai işlem ile yıldırma politikasını
mahkemeye taşıyarak, idareden beklediğimiz adaleti yargı önünde aradık.
Nihayetinde İdarenin adaletten yoksun uygulaması yargıdan dönmüş, üyemize
uygulanan cezai işlemin haksız ve hukuksuz olduğu kanatlanmış; Milli Eğitim Müdürlüğü’nün
tartışmalı hale gelen idari işlemlerine bir yenisi daha eklenmiş, Denizli
eğitiminin nereye gittiği, Denizli’de eğitimi kimin ve nasıl yönettiği iyiden
iyiye tartışılır hale gelmiştir”.