Eğitimiş Şubesi, Çivril’de dün ortaya çıkan cemaat yurdunda kalan bir
öğrencinin tacize uğraması ile ilgili eylem yaptı. Eğitim-İş Çivril Şubesi’nin
de katıldığı eylemde eğitimciler hem tarikat yurtlarında yaşananlara dikkat
çekti, hem da haklarını istedi. Grup adına açıklamayı Eğitim-İş Denizli Şubesi
Başkanı Namık Kemal Aydoğan yaptı. Eğitim emekçilerinin sorunlarının her geçen
gün arttığını, çözüm için söz veren yetkililerin de sözlerini tutmak yerine
eğitimcileri oyaladığını belirten Aydoğan, “3600 ek gösterge çözüm bekleyen en
temel sorunlarımızdandır. Bu haklı talebimizi, ‘devlete ek yük getirir’ diyerek
erteleyen yetkililere ve sözüm ona yandaş sendikacılara sesleniyorum. Emekçinin
alın terinin karşılığı devlete yük olmaz. Şunu unutmayın ki, plansız yönetim
anlayışı, yolsuzluklar, savurganlık ve iş yapmadan oturan kadrolaşma için
aldığınız bankamatik memurları devlete ek yük getirir. Derhal gerekli yasal
düzenleme ile 3600 ek gösterge talebimizin gereğini yapın” dedi. Eğitim
emekçilerini mağdur eden en önemli sorunlardan birinin de sabit gelirlere
karşılık sürekli artan vergi oranları olduğunu anlatan Aydoğan, Kamu
emekçilerinin vergi oranının %15’te sabit olması gerektiğini kaydetti.Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır devam eden 4+4+4
dayatmasına karşı çözüm üretemediğini öne süren Aydoğan, “Önümüzdeki yıl %40
oranında artacak olan öğrenci için lise düzeyinde yeterli derslik açmak için
bir adım atılmamıştır. Derhal yeni okul binalarının yapımına başlanmalıdır”
diye konuştu. Haberin Devamı Reklam Eğitimin sorunlarının başında barınmanın
yer aldığına dikkat çeken Aydoğan, “Çocuklarımız, yarınların umudu,
geleceğimizin güvencesidir. Onların umutlarını yok eden, hayallerini yıkan her
yapılanma yok edilmeye mahkumdur. Bugün geldiğimiz noktada, dini eğitim
verdiklerini iddia eden yurtların birçoğu çocuk istismar yuvalarına dönüşmüş
durumdadır. Ülkemizin her tarafında bu yurtlarda yaşanan taciz, istismar ve
rahatsız edici haberler yer almaktadır. Aladağ’da bir cemaate ait yurt
binasında yanan öğrencilerimiz, İstanbul’da bir yurtta daha dün yaşanan
rezalette mağdur olan çocuklarımız, Karaman’da bir vakfa ait yurtta tacize
uğrayan öğrencilerimiz, Gaziantep’te yine başka bir vakfın yurdunda yaşanan
istismar ve tacizin yaraladığı öğrencilerimiz, İzmir Dikili’de yine aynı
cemaate ait yurtta taciz edilen öğrencilerimiz hep aynı zihniyetin mağdurlarıdır”
dedi. Eğitim-iş Sendikası olarak yıllardır ülkeyi yönetenleri uyardıklarını
ifade eden Aydoğan, “Devlet, tarikat ve cemaatlerle yönetilemez, evrensel hukuk
değerleriyle, liyakatla, aklın ve bilimin gerektirdiği ilkelerle yönetilir
dedik, dinlemediler. Allah yolunda eğitim veriyorlar, namaz kılmayı
öğretiyorlar dediler, ama gördük ki işin iç yüzü farklı. Bu yapılar, her tür
skandala, tacize, tecavüze karşı kalkan olarak kullandıkları İslam dinini de
istismar etmektedirler. Devletin bütün olanaklarını kullanarak kadrolaşan,
teşvik alan, soruları çalan, haksız atamalarla kul hakkına giren bu yapılar her
dönemde karşımıza çıkmaktadır. Dün adı FETÖ idi, bugün ise SETÖ, METÖ oldular.
Al birini vur ötekine. Hepsi de Cumhuriyetin temellerine dinamit koymaktadır. Hepsi
vatandaşlarımızın hakkını yiyerek bir yerlere gelmektedirler. Hepsi de yeni ‘15
Temmuz hain girişimlerine’ zemin hazırlamaktadır. Yetkili makamlar, bu basın
açıklamamızı bir uyarı olarak görmeli ve gereğini yerine getirmelidir. Bu
nedenlerle bütün tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılmasını yetkililerden
talep ediyoruz. Unutmayalım ki Atatürk, Tekke ve Zaviyeleri bu haklı
gerekçelerle kapattırmıştı” dedi.
Eğitimin sorunlarının başında barınmanın yer aldığına dikkat
çeken Aydoğan, “Çocuklarımız, yarınların umudu, geleceğimizin güvencesidir.
Onların umutlarını yok eden, hayallerini yıkan her yapılanma yok edilmeye
mahkumdur. Bugün geldiğimiz noktada, dini eğitim verdiklerini iddia eden
yurtların birçoğu çocuk istismar yuvalarına dönüşmüş durumdadır. Ülkemizin her
tarafında bu yurtlarda yaşanan taciz, istismar ve rahatsız edici haberler yer
almaktadır. Aladağ’da bir cemaate ait yurt binasında yanan öğrencilerimiz,
İstanbul’da bir yurtta daha dün yaşanan rezalette mağdur olan çocuklarımız,
Karaman’da bir vakfa ait yurtta tacize uğrayan öğrencilerimiz, Gaziantep’te yine
başka bir vakfın yurdunda yaşanan istismar ve tacizin yaraladığı
öğrencilerimiz, İzmir Dikili’de yine aynı cemaate ait yurtta taciz edilen
öğrencilerimiz hep aynı zihniyetin mağdurlarıdır” dedi. Eğitim-iş Sendikası
olarak yıllardır ülkeyi yönetenleri uyardıklarını ifade eden Aydoğan, “Devlet,
tarikat ve cemaatlerle yönetilemez, evrensel hukuk değerleriyle, liyakatla,
aklın ve bilimin gerektirdiği ilkelerle yönetilir dedik, dinlemediler. Allah
yolunda eğitim veriyorlar, namaz kılmayı öğretiyorlar dediler, ama gördük ki
işin iç yüzü farklı. Bu yapılar, her tür skandala, tacize, tecavüze karşı
kalkan olarak kullandıkları İslam dinini de istismar etmektedirler. Devletin
bütün olanaklarını kullanarak kadrolaşan, teşvik alan, soruları çalan, haksız
atamalarla kul hakkına giren bu yapılar her dönemde karşımıza çıkmaktadır. Dün
adı FETÖ idi, bugün ise SETÖ, METÖ oldular. Al birini vur ötekine. Hepsi de
Cumhuriyetin temellerine dinamit koymaktadır. Hepsi vatandaşlarımızın hakkını
yiyerek bir yerlere gelmektedirler. Hepsi de yeni ‘15 Temmuz hain
girişimlerine’ zemin hazırlamaktadır. Yetkili makamlar, bu basın açıklamamızı
bir uyarı olarak görmeli ve gereğini yerine getirmelidir. Bu nedenlerle bütün
tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılmasını yetkililerden talep ediyoruz.
Unutmayalım ki Atatürk, Tekke ve Zaviyeleri bu haklı gerekçelerle
kapattırmıştı” dedi.
öğrencinin tacize uğraması ile ilgili eylem yaptı. Eğitim-İş Çivril Şubesi’nin
de katıldığı eylemde eğitimciler hem tarikat yurtlarında yaşananlara dikkat
çekti, hem da haklarını istedi. Grup adına açıklamayı Eğitim-İş Denizli Şubesi
Başkanı Namık Kemal Aydoğan yaptı. Eğitim emekçilerinin sorunlarının her geçen
gün arttığını, çözüm için söz veren yetkililerin de sözlerini tutmak yerine
eğitimcileri oyaladığını belirten Aydoğan, “3600 ek gösterge çözüm bekleyen en
temel sorunlarımızdandır. Bu haklı talebimizi, ‘devlete ek yük getirir’ diyerek
erteleyen yetkililere ve sözüm ona yandaş sendikacılara sesleniyorum. Emekçinin
alın terinin karşılığı devlete yük olmaz. Şunu unutmayın ki, plansız yönetim
anlayışı, yolsuzluklar, savurganlık ve iş yapmadan oturan kadrolaşma için
aldığınız bankamatik memurları devlete ek yük getirir. Derhal gerekli yasal
düzenleme ile 3600 ek gösterge talebimizin gereğini yapın” dedi. Eğitim
emekçilerini mağdur eden en önemli sorunlardan birinin de sabit gelirlere
karşılık sürekli artan vergi oranları olduğunu anlatan Aydoğan, Kamu
emekçilerinin vergi oranının %15’te sabit olması gerektiğini kaydetti.Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır devam eden 4+4+4
dayatmasına karşı çözüm üretemediğini öne süren Aydoğan, “Önümüzdeki yıl %40
oranında artacak olan öğrenci için lise düzeyinde yeterli derslik açmak için
bir adım atılmamıştır. Derhal yeni okul binalarının yapımına başlanmalıdır”
diye konuştu. Haberin Devamı Reklam Eğitimin sorunlarının başında barınmanın
yer aldığına dikkat çeken Aydoğan, “Çocuklarımız, yarınların umudu,
geleceğimizin güvencesidir. Onların umutlarını yok eden, hayallerini yıkan her
yapılanma yok edilmeye mahkumdur. Bugün geldiğimiz noktada, dini eğitim
verdiklerini iddia eden yurtların birçoğu çocuk istismar yuvalarına dönüşmüş
durumdadır. Ülkemizin her tarafında bu yurtlarda yaşanan taciz, istismar ve
rahatsız edici haberler yer almaktadır. Aladağ’da bir cemaate ait yurt
binasında yanan öğrencilerimiz, İstanbul’da bir yurtta daha dün yaşanan
rezalette mağdur olan çocuklarımız, Karaman’da bir vakfa ait yurtta tacize
uğrayan öğrencilerimiz, Gaziantep’te yine başka bir vakfın yurdunda yaşanan
istismar ve tacizin yaraladığı öğrencilerimiz, İzmir Dikili’de yine aynı
cemaate ait yurtta taciz edilen öğrencilerimiz hep aynı zihniyetin mağdurlarıdır”
dedi. Eğitim-iş Sendikası olarak yıllardır ülkeyi yönetenleri uyardıklarını
ifade eden Aydoğan, “Devlet, tarikat ve cemaatlerle yönetilemez, evrensel hukuk
değerleriyle, liyakatla, aklın ve bilimin gerektirdiği ilkelerle yönetilir
dedik, dinlemediler. Allah yolunda eğitim veriyorlar, namaz kılmayı
öğretiyorlar dediler, ama gördük ki işin iç yüzü farklı. Bu yapılar, her tür
skandala, tacize, tecavüze karşı kalkan olarak kullandıkları İslam dinini de
istismar etmektedirler. Devletin bütün olanaklarını kullanarak kadrolaşan,
teşvik alan, soruları çalan, haksız atamalarla kul hakkına giren bu yapılar her
dönemde karşımıza çıkmaktadır. Dün adı FETÖ idi, bugün ise SETÖ, METÖ oldular.
Al birini vur ötekine. Hepsi de Cumhuriyetin temellerine dinamit koymaktadır. Hepsi
vatandaşlarımızın hakkını yiyerek bir yerlere gelmektedirler. Hepsi de yeni ‘15
Temmuz hain girişimlerine’ zemin hazırlamaktadır. Yetkili makamlar, bu basın
açıklamamızı bir uyarı olarak görmeli ve gereğini yerine getirmelidir. Bu
nedenlerle bütün tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılmasını yetkililerden
talep ediyoruz. Unutmayalım ki Atatürk, Tekke ve Zaviyeleri bu haklı
gerekçelerle kapattırmıştı” dedi.
Eğitimin sorunlarının başında barınmanın yer aldığına dikkat
çeken Aydoğan, “Çocuklarımız, yarınların umudu, geleceğimizin güvencesidir.
Onların umutlarını yok eden, hayallerini yıkan her yapılanma yok edilmeye
mahkumdur. Bugün geldiğimiz noktada, dini eğitim verdiklerini iddia eden
yurtların birçoğu çocuk istismar yuvalarına dönüşmüş durumdadır. Ülkemizin her
tarafında bu yurtlarda yaşanan taciz, istismar ve rahatsız edici haberler yer
almaktadır. Aladağ’da bir cemaate ait yurt binasında yanan öğrencilerimiz,
İstanbul’da bir yurtta daha dün yaşanan rezalette mağdur olan çocuklarımız,
Karaman’da bir vakfa ait yurtta tacize uğrayan öğrencilerimiz, Gaziantep’te yine
başka bir vakfın yurdunda yaşanan istismar ve tacizin yaraladığı
öğrencilerimiz, İzmir Dikili’de yine aynı cemaate ait yurtta taciz edilen
öğrencilerimiz hep aynı zihniyetin mağdurlarıdır” dedi. Eğitim-iş Sendikası
olarak yıllardır ülkeyi yönetenleri uyardıklarını ifade eden Aydoğan, “Devlet,
tarikat ve cemaatlerle yönetilemez, evrensel hukuk değerleriyle, liyakatla,
aklın ve bilimin gerektirdiği ilkelerle yönetilir dedik, dinlemediler. Allah
yolunda eğitim veriyorlar, namaz kılmayı öğretiyorlar dediler, ama gördük ki
işin iç yüzü farklı. Bu yapılar, her tür skandala, tacize, tecavüze karşı
kalkan olarak kullandıkları İslam dinini de istismar etmektedirler. Devletin
bütün olanaklarını kullanarak kadrolaşan, teşvik alan, soruları çalan, haksız
atamalarla kul hakkına giren bu yapılar her dönemde karşımıza çıkmaktadır. Dün
adı FETÖ idi, bugün ise SETÖ, METÖ oldular. Al birini vur ötekine. Hepsi de
Cumhuriyetin temellerine dinamit koymaktadır. Hepsi vatandaşlarımızın hakkını
yiyerek bir yerlere gelmektedirler. Hepsi de yeni ‘15 Temmuz hain
girişimlerine’ zemin hazırlamaktadır. Yetkili makamlar, bu basın açıklamamızı
bir uyarı olarak görmeli ve gereğini yerine getirmelidir. Bu nedenlerle bütün
tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılmasını yetkililerden talep ediyoruz.
Unutmayalım ki Atatürk, Tekke ve Zaviyeleri bu haklı gerekçelerle
kapattırmıştı” dedi.