Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Çalçakırlar Mahallesi sınırları içinde bulunan yoğun katılımla her yıl Mayıs ayında Hıdırellez kutlamalarının da yapıldığı, binlerce kişinin ziyaret ettiği ‘Dümülcü Sultan Türbesi’ definecilerin hedefine girdi. Menderes Nehri yamaçlarında bulunan türbenin girişindeki mermer kitabe defineciler tarafından kırılıp tahrip edildi. Türbe etrafında bulunan masaların tahtaları kırılıp yakıldı, ahşap masa ve oturma yerlerine büyük zarar verildi. Dümülcü Sultan Türbesini ziyaret eden araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, Batı Anadolu’nun en önemli Bektaşi mahallelerinden birisi olan Çal Çakırlar’da, beş türbenin bulunduğunu söyledi. Alevilikte - Bektaşilikte türbe ziyareti önemli bir ritüel oluşturduğuna dikkat çeken Yazar Afatoğlu, mahallede bulunan türbelerden en önemlisinin Büyük Menderes’in kıyısında bulunan Dümülcü Sultan Türbesi olduğuna dikkat çekti. Yazar Afatoğlu, “Çal Çakırlar’da kuraklık olmuş yağmur yağmamış, kuzular doğmamış, insanlar doymamış. Bekilli’de bir eren var ona dua almak üzere gitmişler, sizin Hacı Bayram Tepesi’nde eren evliya mezarı var, orada kurban kesin, orada dua edin demiş. Bunun üzerine Çal Çakırlar halkı dua edip hayvan kesmeye başlamışlar. Gerçekten de insanların karnı doymaya başlamış, kuzular doğmaya, yağmurlar yağmaya başlamış. Bundan sonra burası kutsal bir mekan haline gelmeye başlamış. Burada evliya olup olmadığını merak etmişler ve türbeyi kazmışlar. Gerçekten de türbenin altında daha dün vefat etmiş gibi hiçbir çürüme olmayan bir ceset çıkmış. Burada bir evliya olduğunu anlamışlar” dedi
DEFİNECİLER RAHAT BIRAKMIYOR
Alevi Bektaşilikte önemli yeri olan Dümülcü Sultan Türbesi’ne de diğer türbelerde olduğu gibi defineciler tarafından sürekli zarar verildiğini hatırlatan Yazar Afatoğlu, “Benim araştırma konularında en çok kızdığım konulardan birisi defineciler. Bu türbelerde define varmış gibi sanki para varmış gibi kazmaya devam ediyorlar. Burada da defineciler Dümülcü Sultan kitabesini kırmışlar. Bu kitabenin altında altın hazine varmış gibi düşünerek kırmışlar. Burada Mayıs Ayının ilk haftasında Hıdırellez kutlaması olur. Kutlamaya İzmir, İstanbul gibi Türkiye’nin her yerinden Bektaşiler gelir ve yemekler yer. Bu yemek yenilen masaları yakmışlar. Onun için bu kutsal yerleri korumak gerekiyor. Bunlar bizim tarihimiz. Buraları yok edersek bizim Anadolu’da kalma şansımız azalır. Yetkililer gelsinler burayı görsünler gerekli tamiratı yapsınlar diyorum” dedi.