Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sayın Ali Erbaş'ın 24 Nisan 2020 cuma günü Ankara Hacı
Bayram Camii'inde okumuş olduğu hutbenin altına Denizli Gönüllü Teşekküller
Platformu mensupları olarak imzamızı atıyor ve destekliyoruz.3 Mart 1924 tarihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin yerine , İslâm
dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din
konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli
olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle
ve 429 sayılı kanunla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın;İçinde
bulunduğumuz ve tüm dünya insanları olarak maruz kaldığımız Covid-19 virüsü ile
mücadele ortamında; İslam'ın temizlik, hijyen, neslin korunması ve benzeri
hususlardaki hükümlerinin evrenselliği
ve önemi bir kere daha ortaya çıkmışken; Sayın Erbaş'ın ; manevi atmosfer ve
hissiyatın zirvede olduğu Ramazan ayında bunları tüm dünyaya bir kere daha ilan
etmesinden daha tabii bir durum olamaz.Gerek
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü, gerekse yaşamakta olduğumuz Corona salgını
sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının icra ettikleri fonksiyon; her
türlü takdirin üzerindedir.Bu
esnada; bir baronun talihsiz basın açıklamasını ibretle takip ettik. Sayın
Erbaş tarafından okunan hutbenin muhteviyatının çağlar öncesinden gelen bir ses
olarak nitelenmesi ve kan kokusu taşıdığı hezeyanlarını, ayrıca İslam'ın
dogmatik olduğu imasını dehşetle
karşıladık.
Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu baro hakkında; halkın benimsediği dini değerleri
aşağılama suçundan re'sen soruşturma başlatması yüreğimize su serpmiştir”.
Sayın Ali Erbaş'ın 24 Nisan 2020 cuma günü Ankara Hacı
Bayram Camii'inde okumuş olduğu hutbenin altına Denizli Gönüllü Teşekküller
Platformu mensupları olarak imzamızı atıyor ve destekliyoruz.3 Mart 1924 tarihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin yerine , İslâm
dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din
konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli
olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle
ve 429 sayılı kanunla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın;İçinde
bulunduğumuz ve tüm dünya insanları olarak maruz kaldığımız Covid-19 virüsü ile
mücadele ortamında; İslam'ın temizlik, hijyen, neslin korunması ve benzeri
hususlardaki hükümlerinin evrenselliği
ve önemi bir kere daha ortaya çıkmışken; Sayın Erbaş'ın ; manevi atmosfer ve
hissiyatın zirvede olduğu Ramazan ayında bunları tüm dünyaya bir kere daha ilan
etmesinden daha tabii bir durum olamaz.Gerek
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü, gerekse yaşamakta olduğumuz Corona salgını
sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının icra ettikleri fonksiyon; her
türlü takdirin üzerindedir.Bu
esnada; bir baronun talihsiz basın açıklamasını ibretle takip ettik. Sayın
Erbaş tarafından okunan hutbenin muhteviyatının çağlar öncesinden gelen bir ses
olarak nitelenmesi ve kan kokusu taşıdığı hezeyanlarını, ayrıca İslam'ın
dogmatik olduğu imasını dehşetle
karşıladık.
Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu baro hakkında; halkın benimsediği dini değerleri
aşağılama suçundan re'sen soruşturma başlatması yüreğimize su serpmiştir”.