Özel yurtlarda barınan öğrencilerin durumu ne olacak?

Türkiye'de 10 ilde yaşanan depremin ardından alınan 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanması ve bakanlığa ait tüm yurtların depremzedelere tahsis edilmesi kararları ile birlikte özel yurtlarda barınan öğrenciler yurt ödemelerine ilişkin ne yapacaklarını merak ediyor. Av. Serhan Altay konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin günlerdir kilitlendiği 10 ilde yaşanan depremlerin ardından önemli kararlar alındı. Bu kararlardan biri 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanması ve bakanlığa ait tüm yurtların depremzedelere tahsis edilmesi oldu. Alınan bu kararlarla birlikte bu kez de öğrencilerde soru işaretleri oluşmaya başladı. Özel yurtlarda barınan öğrenciler yurt ödemeleri ile ilgili ne yapacakları, ödedikleri bedelleri geri alıp alamayacakları hakkında net bir açıklama bekliyor.

Konuyla ilgili çok fazla soru aldığını belirten Denizlili Avukat Serhan Altay, www.denizlidesiyaset.com ‘a yaptığı açıklamada konuya ilişkin düşüncelerini aktardı.
Av. Altay; “Bilindiği üzere, 06/02/2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle Anayasanın 119. maddesi ile 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu kapsamında ve 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 08/02/2023 Çarşamba saat 01.00'dan itibaren üç ay süre ile olağanüstü hâl ilan edilmesine karar verilmiş ve karar Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. Karar çerçevesinde, 2935 Sayılı Kanun'un 9. maddesinin b fıkrasında yer alan "Resmi ve özel her derecedeki öğretim ve eğitim kurumlarında öğrenime ara vermek ve öğrenci yurtlarını süreli veya süresiz olarak kapatmak" hükmü de uygulamaya alınmış ve 11/02/2023 tarihinde YÖK tarafından 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı 11/02/2023 tarihli duyurusunda bakanlığa ait tüm yurtların depremzedelere tahsis edildiği duyurmuştur” dedi.

Av. Altay açıklamalarının devamında şunları aktardı:
09 Eylül 2022 Tarih ve 31948 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliğinin "Ücretler ve yükümlülükler" başlıklı 37. maddesinin 11. fıkrasının b bendinin son cümlesinde "tabii afet nedeniyle zarar gördüğünü belgeleyenler ile salgın hastalıklar nedeniyle kurumda barınamayanlara, ... depozitoları ile peşin ödeme yapılan hallerde kurumda barındığı aylara ait ücret mahsup edilmesi sonrasında geriye kalan tutar bir ay içinde iade edilir ve hizmet sunum taahhütnamesi feshedilir." hükmü yer almaktadır.

Tüm bu mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde,

1) Meydana gelen deprem felaketinin etkileri ve bu kapsamda alınan tedbirler nedeniyle bu durumun "mücbir sebep" olarak kabul edilmesi gerektiği,

2) Yurt barınma sözleşmelerinin "tüketici işlemi" niteliğinde olması nedeniyle sözleşmeye 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği,

3) Tüketici yasasında mücbir sebebe ilişkin düzenleme bulunmaması nedeniyle, Kanun'un 83. maddesinin atfıyla duruma genel hükümlerin yani "Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin” uygulanması gerektiği,

4) TBK'nın 137. ve 138 maddeleri nazara alınarak, devam eden sözleşmeler yönünden sözleşmenin yeni eğitim-öğretim yılına kadar askıda olduğu ve bu çerçevede yurtta barınan öğrencilerden sözleşmenin askı olduğu süreler için ücret talep edilemeyeceği,

5) Öğrencinin subjektif durumu dikkate alınarak, örneğin: üniversitesinin son döneminde mezuniyet aşamasında ise, sözleşmenin devamında beklediği makul faydanın ortadan kalktığı kabul edilerek “sözleşmenin feshedilebileceği” ve fesih nedeniyle herhangi bir ücret talep edilemeyeceği”; ödeme peşin olarak yapılmış ise bakiye kalan tutar ücretinin ve varsa borca ilişkin belgelerin de kurum tarafından iadesinin gerekeceği,

6) Sözleşmelerde mücbir sebep halinde tek taraflı düzenlemeler içeren maddelerin TKHK m. 5 kapsamında “haksız şart” sayılacağı ve bu hükümlerinin “geçersiz” olarak değerlendirilebileceği,

7) Kurum tarafından bakiye kalan süreler yönünden yapılan ödemenin iade edilmemesi halinde doğabilecek uyuşmazlıklarda parasal sınırlar dikkate alınmak kaydıyla Tüketici Hakem Heyetlerine veyahut dava şartı arabuluculuk yerine getirildikten sonra Tüketici Mahkemelerinde dava açılabileceği kanaatindeyim.

Yetkililerden gelecek açıklamalara göre durumun değişiklik gösterme halinin bulunduğunu bu aşamada ifade etmem gerekir. Ancak uzaktan eğitim kararının doğru olmadığı kanaatindeyim. Umarım karardan en yakın zamanda dönülür.
 

kyk kyk karar özel yurt özel yurt ödemeleri cumhurbaşkanı açıklama erdoğan kyk açıklama erdoğan yurt açıklaması avukat serhan altay öğrenciler yurt sorunu yurt sorunu