Yılın muhtarı mahallesini tanıtıyor

Şehir karmaşasından uzakta, dağ eteğinde sakin ve huzurlu bir mahalle olan Kervansaray mahallesinin ödüllü muhtarı Damla Tuna Bilgen, doğal güzellikleri, yeşil alanları, kadın ve çocuk dayanışmasıyla kendini sıradan mahallelerden ayıran Kervansaray'ı sizler için tanıttı.

İki dönemdir muhtarlık yapan ve 2017 yılında ‘Yılın En
Başarılı Muhtarı’ ödülünü alan Damla Tuna Bilgen, mahallesini
www.denizlidesiyaset.com muhabirlerinden Furkan Baloğlu’na anlattı. Kadınlara
ve çocuklara yönelik projelerle adından söz ettiren Kervansaray Mahallesi,
şehrin kalabalık ve hareketli yaşamının hem dışında, hem de yakınında
bulunuyor. Bağbaşı yaylası ve teleferiğe yakınlığıyla kafa dinlemek isteyen
vatandaşların uğrak noktası olan Kervansaray Mahallesi, doğal güzelliğiyle de
ön plana çıkıyor.  ‘’Muhtar ağır olmalı
algısını kabul etmiyorum. İnsanlarla aramda mesafe yok. Kimse derdini söylemeye
çekinmesin’’ sözleriyle kendisini tanımlayan Damla Tuna Bilgen, röportajımızda
mahallesini ve projelerini anlattı…KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?1979 Çardak doğumluyum. 20 yıldır bu mahallede yaşıyorum.
Muhtarlıkta 2.dönemim. 2014’ten bu yana muhtarlık görevi yapıyorum. Türkiye
Muhtarlar Konfederasyonu’nda kadın Kolları’nda yönetimdeyim. Kendimi
geliştirmek adına diğer illerde olan toplantılara da katıldım. Türkiye
genelinde 11 kadın yönetim kurulu üyelerinin içindeyim. Kamuder’in Denizli
temsilcisiyim. 2017’de Yılın En Başarılı Muhtarı ödülünü aldım.SİZİN İÇİN MUHTARLIĞIN TANIMI NEDİR?Muhtar mahallenin annesi, babası her şeyidir. Demokrasinin
ilk basamağıdır. Bana göre muhtarlık aynı zamanda sosyal ve kişisel hayattan da
ödün vermektir. Yeri geldiğinde aile hayatımızdan bile ödün vermek zorunda
kalıyoruz. Bütün siyasi görüşlere eşit mesafedeyim. Hepsinin içinde sevdiğim
insanlar var. Hepsinin içinde çalışan da çalışmayan da var. Belli bir düşüncem
tabii ki var ama konumumdan dolayı hepsine eşit mesafede olmak zorundayım.
Çünkü mahallemde her kesimden insan var. İnsan-kişi-din-dil-ırk ayrımı yapmam.
Herkese eşit mesafede hizmet etme anlayışındayım. Burası muhtarlık. Her
görüşten insan buraya gelebilir. Burası hepimizin. Herkesin başımın üstünde
yeri var.MAHALLEDE NELER EKSİKTİ, NELER YAPILDI?Mahallemiz merkeze olan uzaklığından dolayı biraz daha kenar
mahalle konumunda. Birçok şeyimiz eksikti, hala eksik şeyler var ama bunları
tamamlamaya çalışıyoruz. Göreve ilk geldikten sonra ilk dilekçem PTT’ye
verdiğim dilekçeydi. Otobüsle merkez 40 dakika sürüyor. Çarşı PTT’ye gittikten
sonra orada da bekliyorsunuz ve bu yaşlılar için bir zulüm. İlk icraatımız bu
oldu. Bizim mahallemizin de bir özelliği var; pilot bölge. Çok fazla kat ruhsat
verilmez. Sadece anayol üzerinde kat ruhsatı verilir. Mahalle içindeki
dinginliği bozmamak adına böyle bir uygulama var. Bodrum+2 kattır kat
mülkiyetimiz. Çok sık binaları da görmeyiz burada. İşyeri ruhsatları ise 2
yıldan beri veriliyor. PTT binamız eski Bağbaşı Belediyesi binasının altından taşınan
112 binasının yerinde. Büyükşehir bize orayı verdi. Kadınlara yönelik
belediyemizin kursları vardı lakin uzak olduğu için mahallemizdeki kadınlar
gidemiyordu. Son üç yıldır mahallemizde kurslarımız var. Çanta kurslarıyla
başladık. Takı tasarım, dikiş nakış, ahşap boyama kurslarımız var. Kursa
katılanlar bununla gelir elde ettiler. Yer sorunumuz vardı, yer temini yaptık.
Hocaları bulduk, kayıtları aldık ve halk eğitime listeleri teslim ettikten
sonra kurslarımız başladı. Üç yıldır da devam ediyor. Bu yıl yeni kurslarımız
da olacak. Okuma yazma bilmeyen kadınlarımız vardı. Onları cesaretlendirdik,
okur yazarlık eğitimi aldılar. Bunlar beni mutlu eden şeyler.MUHTAR OLMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?Muhtar olmak hep aklımdaydı. Aslında bakarsanız bu mahallede
yaşadığım süre boyunca muhtarın yanına sayılı gitmişimdir. Bu mahallede yaşayan
kadınların kişisel sıkıntıları vardı. İlk çıkma amacım şiddet gören, özgüvenini
yitirmiş kadınlara özgüven vermekti. Bunu başardığıma da inanıyorum. ‘Muhtar
ağır olmalı’ gibi bir algı var. Bunu kabul etmiyorum. Ben olduğum gibiyim.
İnsanlarla arama mesafe koymama sebebim; sorunu olan kişilerin bana gelip
çekinmeden dertlerini dile getirebilmeli. Kimse derdini söylemeye çekinmesin. VAATLERİNİZİ YERİNE GETİREBİLDİNİZ Mİ?Az önce bahsettiğim kursları gerçekleştirdik. Kent ormanı
alkol alanların uğrak yeriydi ve aileler giremiyordu. Orayla ilgili bir çalışma
programım vardı, oranın da düzenlemesi yapıldı. Herkes rahatça gidip
oturabiliyor. PTT projesini de gerçekleştirdik. Hala kaldırım olmayan,
sokaklarımız var. Bunları hala çözemedik ama Pamukkale Belediyesi tarafından bu
dönem bu sorunun çözüleceği bilgisi geldi. 580 tane kadınımızı muhtarlık
Muğla’ya götürdük. Denizli dışına çıkmayan, hiç deniz dahi görmemiş kadınlarımız
vardı. Birkaç tane tur firmasıyla anlaştık. En uygun fiyatı veren firmayla iki
ay boyunca her hafta sonu ikişer otobüs Muğla’ya gittik. Kadınlarımızın yüzünde
o mutluluğu görmek harika bir duygu. Bütçesi yetmeyen kadınlarımıza kendi
aramızda para toplayarak finansmanı sağladık. Bayramdan sonra biraz daha az
sayıyla hiç katılamayanları götürmeyi tekrar planlıyoruz.HAYIRSEVERLERİN KATKISI VAR MI?Geldiğim günden itibaren ikinci el eşya projem oldu.
Kullanılmayan eşyalar buraya getirilir, ihtiyaç sahibi buraya gelir ve ihtiyacı
olan şeyleri alır. Ev eşyaları, kıyafetler. Her şey var. Geri dönüşüm kutumuz
var. Plastik ve kağıtlar burada toplanır, geri dönüşümü yapılır ve oradan gelen
paralarla her yıl 35e yakın çocuğumuzun kırtasiye malzemeleri temin edilir. Hiç
bisikleti olmayan çocuklarımıza bisiklet temin ettik. Hayırseverlerimize çok
teşekkür ediyorum. İş insanlarının eşi olan bazı kadın arkadaşlarımız var, bu
kişiler yeri geliyor bütün mahalleyi sırtlanıyor. İhtiyaç sahiplerine gerekli
yardımlar yapılıyor.  Mahallemizde eğitim
isteyen ve ekonomik durumdan dolayı eğitim alamayan çocuklarımız var. Yardımcı
olmak isteyen hayırseverlerimizi de bu konuda yardıma davet ediyorum.MAHALLE HALKIYLA NASIL İLETİŞİM KURUYORSUNUZ?Mahallemizle ilgili olan gelişme ve duyuruları Facebook
sayfamdan yapıyorum. Kadınlardan oluşan bir whatsapp grubumuz var. Oradan da
iletişimimiz aktif olarak devam ediyor. Öğle arasında genelde eve gitmiyorum.
Resmi evraklar için gelen vatandaşlarımız oluyor. MAHALLELİNİN SİZDEN BEKLENTİSİ NEDİR?Bizim en büyük sorunumuz çocuklarla ilgili kurs alanları,
etüt merkezleri, spor alanları. Çocuklara hitap edebilecek alanlarımız maalesef
yok. Dr. Necdet Durmuş Ortaokulu’nun sınıflarının kalabalık olması problemi
var. Yeni bina için talebimiz oldu.PANDEMİ SÜRECİNDE NELER YAPTINIZ?Çok yoğun bir şekilde çalıştık. 65 yaş üzeri
vatandaşlarımızı teker teker uyardık. Bu dönemde biraz yalnız bırakıldık
aslında. İnsanlar şaşırmış vaziyette olduğu için telefonlarımız hiç susmadı.
Gece gündüz çalıştık. Evimize giremediğimiz zamanlar oldu. Vefa grubu kuruldu
ama bize bu grup bir görev vermedi. Merkezefendi bu konuda muhtarlarla çok iyi
çalıştı. Birçok insan işsiz kaldığı için biz öncelikle hemen bizimle iletişime
geçen kişilerin bizzat evlerine giderek gerekli yardım başvurularını yaptık.
Mahallemizin hayırseverleri yetişti ve bir kampanya başlattık. Ailelere gıda
yardımı yaptık. Bu bizim devlet ve yerel yönetimden bağımsız olarak yaptığımız
bir kampanyaydı. O an Kardeş Aile projesini kurduk ve yardım yapmak isteyenleri
ihtiyaç sahipleriyle buluşturduk ve iki-üç ay boyunca bu yardımlar devam etti.
Çok zor durumda olanlara öncelik verdik. Sokağa çıkma yasağı boyunca
yaşlılarımızın alışverişlerini yaptık, maaşlarını çekip evlerine götürdük.
Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. Pandemi
döneminde gıda yardımında bulundu. PASVAK da bu dönemde ihtiyaç sahiplerine
hemen yetişti. Koordineli olarak çalıştık.MAHALLEDEKİ KAMUSAL BİNALAR NERELER?Ticaret Odası İlkokulu. Dr. Necdet Durmuş Ortaokulu, İmam
Hatip Orta Okulu, İmam Hatip Lisesi, Yaşar Saniye Gemici Lisesi, Semiha Kulaklı
Anaokulu, Şiddet Önleme Merkezi, PTT binası, Sağlık ocağı.SEÇİM DÖNEMİNDE ZORLUK YAŞADINIZ MI?Evet. İlk dönem oy pusulalarım çalındı. Bir saat matbaa
bekledim. Kimin yaptığını bilmiyorum. O an umudumu yitirmiştim. Bana oy vermek
isteyen insanlar pusula olmadığı için oy kullanmadılar, beklediler. Aslında bu
çok güzel bir şey. Desteği çok derinden hissettim. Ben kimseye kötülük yapıp,
başkalarının üzerine basarak bir yere gelmedim. Yeri geldi bürokrasiye takılıp
yapamadığımız şeyler oldu ama yine de mutluyuz. Açıkçası kazanacağımı da zaten
biliyordum. Çok şükür mahallemdeki bir çok insan beni destekledi. Varlıklarını
hep yanımda hissettim, sürpriz olmadı. Bu insanlar beni destekledi, ben o
insanları hiçbir şeyden mahrum bırakmak istemiyorum. Bütün çırpınışım bu
yüzden. Bütün seçilmişlerin aynı şeyi düşünmesi lazım. İnsanlar bize güvenip oy
verdi. O insanlar için bir şeyler yapmak zorundayız.GÖREV SÜRENİZDE ZORLUK YAŞADIĞINIZ ANLAR OLDU MU?



















































Bizim şu an en büyük sıkıntımız orman eteğinde olan
yerleşimlerin güvenliğiyle ilgili. Mahallemiz çok temiz olmasına rağmen
dışarıdan gelen ve alkol alanların şuursuzca aileleri rahatsız etmeleri bizim
en büyük şikayetimiz. Emniyetten o bölgede sürekli bir ekip bulundurmasını
istiyoruz. Çok kötü şekilde araç kullanıyorlar. Son zamanlarda susuzluk
problemi yaşıyoruz. Planlı bir kesinti ve bilgi verilmediğinden dolayı
vatandaşlar DESKİ’ye çok tepki gösterdi. Teleferiğin alt tarafındaki sokaklarda
ikinci kattan sonrasına basınçtan kaynaklı su çıkmıyor. İnsanlar sıkıntı
yaşıyor. Bina problemimiz vardı. 2014’te ilk seçildiğimde birkaç ay görevimi
evimden yaptım. Belediyeden yer talep ettim. Eski Bağbaşı belediyesi binasından
bir oda ayarladılar. İki yıl orada çalıştım. Bu iki yıl içinde de şu anda
bulunduğum bina yapıldı. Burası uygun görüldü. Burası önceden park alanıydı,
binamız da buraya konumlandırıldı. İnternetle ilgili problemimiz var. İnsanlar
paralarını ödüyor ama kaliteli bir hizmet alamıyor. Türk Telekom’u
bilgilendirdim lakin halen daha bir çözüm üretilmedi. Üç yıldır altyapı
çalışması yaptıklarını iddia ediyorlar ama hiçbir şey çözülmüş değil. Bağbaşı
Parkı’na güvenlik istiyoruz. Sıkıntılar yaşanıyor. Mahallemizin huzurunun bozulmasına
müsaade etmeyeceğim.