Yeni Oluşum ve Babacan

www.denizlidesiyaset.com yazarlarından Siyasi Danışman Üzeyir Yiğit, bu haftaki köşesinde kapalı kapılar arkasında konuşulan "yeni parti" fısıltısını köşesine taşıdı.

Ağırlıklı olarak Ankara siyaseti üzerine yazıları ile gündem oluşturmaya devam eden www.denizlidesiyaset.com yazarlarından Siyasi Danışman Üzeyir Yiğit, bu haftaki köşe yazısında "yeni parti" fısıltısını köşesine taşıdı.

Yiğit’in yazısı şu şekilde:

Türkiye’de yeni bir parti ihtiyacını doğuracak sebepler zincirinin en başında, ekonomik gerekçeler yatmaktadır. İkincil sebepler olarak demokrasi ve özgürlükler gelir. Siyasi tarihimizde bu ayrımı rahatlıkla görebiliriz. 

Son iki yıldır daralan ekonomi ve artan enflasyon, belirli konfora ulaşmış orta gelirlileri ve alt gelirlileri sesli şekilde huzursuzluğa itmiştir. İşte tam burada, Ali Babacan ismi dillendiriliyor. Halk kendi geçmişini özlüyor ve onun mimarı olarak, AK Parti’nin ekonomik programını değil, o dönemlerin ekonomi patronu Ali Babacan’ı görüyor.

Ali Babacan, siyasi kariyeri parlak, halk nazarında kirlenmemiş ve işinin ehli bir isim.

Davutoğlu ile kıyaslandığında Babacan ismi sokakta karşılığı olan bir isim ama Babacan asla sokak adamı da değil! Yani bir seçim kampanyası yürütecek, şehir şehir gezip teşkilatlanma yapacak ne becerisi var, ne de o işlerle uğraşmaktan keyif duyan bir siyasetçi. Daha çok bir teknokrat. Bu sebeple risk alıp sokağa inecek lider profili yok. İkinci adam! Ama kendisi de halkın, ‘Babacan’ ismine olan teveccühünün de farkında. Babacan üzerindeki bu halk ilgisini, Ahmet Davutoğlu da, Abdullah Gül de hatta Sayın Erdoğan da görüyor.

İki şey konuşuluyor. 


*Babacan, Abdullah Gül’ün arkasında olduğu bir siyasi oluşuma liderlik yapacak (Bu parti Davutoğlu’nun kuracağı parti ile koordineli hareket edecek)

*Babacan, Ahmet Davutoğlu ile birlikte ‘Eş başkan’ statüsünde bir parti kuruluşunda bulunacak.

Babacan kanadında, iki fikri de destekleyen sözleri duyuyoruz. Ama bireysel olarak bazı endişelerden ötürü siyasi bir oluşumda olmayacağını, olsa bile ikinci adam olabileceğini beyan ettiği duyuluyor.

Ali Babacan’ın, her halükarda tek başına hareket edebilecek kabiliyette olmadığı gibi, halk ile sokakta karşılaştığında lider vasfına vakıf olmadığı da ortaya çıkacaktır.

Ali Babacan için, bu işin düğümü 31 Martta oluşacak tartışmalara bağlı halen.