Türkiye Helal Pazarın Kapısını Açıyor
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen tasarıya göre Helal Akreditasyon Kurumunun Dünya'da yaşayan iki milyar Müslümanın beklentilerine cevap olacak nitelikte bir düzenleme olduğunu söyleyen AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin; 'Türkiye bu alanda attığı bu tarihi adımla ihracatçılarımıza helal pazarın kapılarını açıyor' dedi.
AK Parti Denizli Milletvekili,
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Kâtip
Üyesi, Şahin Tin, TBMM Genel Kurulunda, kabul edilerek yasalaşan Helal Akreditasyon
Kurumunun kuruluş ve görevlerine ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Milletvekili
Şahin Tin, Dünyada yaşayan yaklaşık iki Milyar Müslüman nüfusunun başta gıda
olmak üzere tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik, turizm ve finans gibi çok
geniş bir alanda helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin ilgi ve talebinin her
geçen gün arttığını, bu nedenle böyle bir düzenlemenin yapıldığını söyledi.
Milletvekili Şahin Tin; “Müslüman nüfusunun yoğun olduğu ülkeler bugüne kadar
helal belgelendirme konusunda hem gecikmiş hem de yeterince ortak hareket
edememişlerdir. Bugün, dünyadaki helal ürün ticaretinin yüzde 80’i ABD, Kanada,
Brezilya, Yeni Zelanda ve Avustralya, Tayland, Malezya, Endonezya ve Hindistan
gibi ülkeler tarafından tedarik edilmektedir. Ayrıca helal belgelendirilmesinde
Müslüman ülkeler arasında ortak bir dil oluşturulamamış, farklı helal
standartlar ve belgelendirmeler ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda da helal
belgelendirmeleri, Müslüman olmayan başta İngiltere ve İsrail gibi ülkeler
öncülüğünde yapılıyor olması hem yadırganacak hem de Türkiye ve İslam dünyası
açısından kabulü mümkün olmayan bir durumdur” dedi. ‘SEKTÖR ÖNEMLİ BİR PAZAR PAYINA SAHİP’
Dünya’da helal ürün ve hizmet
ticaretinin pazar payının oldukça büyük olduğuna dikkat çeken Milletvekili
Şahin Tin; “Ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşmasına kadar olan sürecin her
aşamasında, hijyen kurallarına uygun ve kaliteli olma özelliği dikkate nazır
bir husustur. Tüm sektörler göz önünde bulundurulduğunda dünyada helal belgeli
ürün ve hizmetlerin bedeli 4 Trilyon Doların üzerindedir. Trilyonlarca dolarlık
helal ürün ve hizmet ticaretinin yanı sıra bir de helal belgelendirme pazarı
oluşmuştur. Helal belgelendirmenin yıllık pazar büyüklüğü ise yaklaşık 6 Milyar
Dolar civarındadır” dedi. ‘TİCARETİMİZ ZENGİNLEŞECEK’
Kanun ile kurulan bu kurumun
neyin helal neyin haram olduğuna karar vermeyeceğini özellikle belirten
Milletvekili Şahin Tin; “Müslümanların üzerinde mutabakat sağladığı ortak
standartlar, İslam İş Birliği Teşkilatı koordinasyonunda 2010 yılında
belirlenmiştir. Bu bağlamda Helal Akreditasyon Kurumu bu standartları esas
alacaktır. Üreticiler açısından, helal belgesi almak zorunlu olmadığı gibi
helal belgelendirme kuruluşları açısından da Helal Akreditasyon Kurumuna
akredite olma gibi bir zorunluluk olmayacaktır. Dolayısıyla ülkemizde üretim
süreçlerinde, tüketim alışkanlıklarında veya ihraç pazarlarımızda bir
değişiklik olmayacaktır. Aksine bir zenginlik oluşacaktır” dedi. ‘KÜRESEL PAZARDA ÖNCÜ OLMAK DURUMUNDAYIZ’
Milletvekili Şahin Tin, helal akreditasyon konusunda faaliyette
bulunmak, gerek İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü, gerekse
diğer uluslararası platformlarda helal akreditasyon konusunda Türkiye’yi temsil
etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek üzere Helal Akreditasyon
Kurumunun Türkiye’de kurulmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Milletvekili
Şahin Tin; “Helal Akreditasyon Kurumundan yararlanmak isteyecek yerli ve
yabancı belgelendirme kuruluşları bu kuruma başvurabilecek ve akredite
olabilecekler. Helal ürün talep eden tüketiciler de bu kuruluştan akredite
olmuş belgelendirme kuruluşlarınca düzenlenen helal belgelerini tercih
edebilecekler. Bu sistem ve uygulamanın ülkemize kazanım sunacağı mutlak
gerçektir. Şayet biz bu pazarda yerimizi almaz isek hali hazırda zaten bir
küresel helal ürün ve hizmet belgelendirme pazarı var. Amacımız, Türkiye’nin bu
pazarda söz sahibi olmasıdır. İnanıyorum ki, Helal Akreditasyon Kurumunun
kurulmasıyla birlikte helal belgeli ürün ve hizmet ihracatımızın artması, ürün
ve hizmetlerimizin marka algısının daha da güçlenmesi, yabancı firma ile
kuruluşlara yönelik helal belgelendirme ve akreditasyon faaliyetlerinin ve
ihracatımızın da gelişerek önemli ölçüde büyümesi sağlanmış olacaktır. Bu
düzenlemenin hayata geçirilmesinde büyük emek harcayan başta Ekonomi Bakanımız
Sayın Nihat Zeybekci olmak üzere Ekonomi Bakanlığı yetkililerine bu vesileyle
bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.