"Türkiye'de yoksulluk artık yaşam tarzına dönüştü"

Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Fatih Aktaş, yaptığı basın açıklamasında "Türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan çıktı, çünkü artık bir yaşam tarzına dönüştü." dedi.

Saadet Partisi Denizli İl Başkanı AKTAŞ, iktidar
mensuplarının aç insan yok sözlerine tepki gösterdi. "İktidar
mensuplarının söylemlerine bakınca, gerçeklerden tamamen kopuk oldukları
görünüyor. Ya siz hiç dışarıya çıkmıyor musunuz, garibanın, işsizin halini
görmüyor musunuz? Bugün geldiğimiz noktada evet, Türkiye’de yoksulluk sorun
olmaktan çıktı, çünkü artık bir yaşam tarzına dönüştü." dedi. 


Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Mehmet Fatih Aktaş’ın gündeme dair yaptığı
basın açıklaması şu şekilde ;

"Birkaç gün önce, Resulayn'daki hain saldırıda şehit olan askerlerimize
Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum.  İzmir ve Antalya’da
karşı karşıya kaldığımız sel felaketlerinden etkilenen tüm vatandaşlarımıza
geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.



Ülkemizin geleceği için önemli gördüğümüz, siyasi partilere yaptığımız bu
ziyaretlere devam edeceğiz.Türkiye’de yoksulluk bir yaşam tarzına dönüştü !



İktidar mensuplarının söylemlerine bakınca, gerçeklerden tamamen kopuk
oldukları görünüyor. Ya siz hiç dışarıya çıkmıyor musunuz, garibanın,
işsizin halini görmüyor musunuz? Bugün geldiğimiz noktada evet, Türkiye’de
yoksulluk sorun olmaktan çıktı, çünkü artık bir yaşam tarzına dönüştü.



İktidar partisi, TÜİK işsizlik 2020 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı
dönemine göre 550 bin kişi azalarak, 4 milyon 16 bin kişi oldu deyince işsizlik
ortadan kalktı sanıyor. Samsun'da bir vatandaşımız, avuçlarının içine iş,
aş yazarak hayatına son verdi vicdanınız sızlamıyor mu? KHK mağdurlarına,
EYT’lilere ve engelli vatandaşlarımıza, durumları nedir diye kimse bakmıyor bileEsnafa nefes aldıracak destek verilmeli

Ticaret Bakanı’nın ifadesiyle, sadece “nefes kredisine” esnaflarımız mahkûm
edilmemeli; onlara nefes aldıracak destek paketleri bir an evvel
açıklanmalıdır. 2002’de, 2.6 milyon çiftçimizin borcu 2.5 milyar TL'ydi.
2020'de ise çiftçimizin sayısı 2 milyon 110 bin'e düştü ve bankalara olan borcu
125 milyar TL'ye çıktı. 2002’de, her bir çiftçimizin 1000 TL borcu vardı
bugün ise her bir çiftçimizin 61 bin TL borcu olmuş durumda. Tablo ortada, tarım bir ülkenin milli güvenlik meselesidir,
can damarlarından birisidir.Tarım, cidden ihmal edilecek bir konu değil. Bütün dünya
için en önemli sektör gıdadır o da tarıma dayanır ama böyle giderse; bu
topraklar, ekilip biçilemeyecek bir hâl alabilir ya da daha da kötüsü bizim
toprağımızı elin yabancısına yok pahasına satılmaya mecbur kalınır!İthalat mantığı ile tarımı düzeltemezsiniz, faiz ile
ekonomiyi düzeltemezsiniz.



Tarım için kanunen GSMH’nın  yüzde 1 olan payını, neden tarıma
ayırmıyorsunuz?Kimse Umutsuz Olmasın Umut BizizBiz Saadet Partisi olarak, evine ekmek götüremeyen işçimizin
de, Lokantada garsonluk yaparken işsiz kalan vatandaşımızın da,Ay sonunu getiremeyen esnafımızın da,Ürünün değerini alamadığı için iflas noktasına gelen
çiftçimizin de,Özellikle iş arayıp iş bulamayan gençlerimizin de, Dertlerini biliyoruz, çözüm yollarını biliyoruz.Tarihsel tecrübemiz ortada Milli Görüş’ün iktidar ortağı
olduğu dönemler hepimizin malumu.Biz bunu daha önce başardık yine Allah’ın izni ile
başarırız.Aziz milletimiz müsterih olsun ne kadar zor günler yaşarsak
yaşayalım karanlığın en koyu olduğu dönem şafağa en yakın olduğu vakittir. Kimse umutsuzluğa kapılmasın çünkü Mili Görüş var, Milli
Görüşün temsilcisi olarak da Saadet Partisi var. Türkiye Gerçek Gündemine Dönmeli Biz fırsat bulduğumuz her ortamda ülkenin meselelerinin ayrı
ayrı gerçek konulara tahsis edilerek konuşulmasını istiyoruz.Ama maalesef iktidar ve destekçileri dedikodu ile gündem
oluşturuyorlar. Biz bundan razı değiliz, mutlaka Türkiye’yi gerçek gündemini
taşıyacağız.Bu problemlerin nasıl çözüleceği konusunda kendi
fikirlerimizi, projelerimizi milletimize aktaracağız. Problemler bugünkü büyüklüğüne bakılarak çözülmesi imkansız
gibi gösterilmemelidir. Bu problemlerin çözümü var bunun çözümü gerekli kaynağı
başka yere değil esas problemin olduğu yere aktarmaktır. Yolsuzluk, israf ve rüşvetten bu ülkeyi kurtaralım bugünkü
bütçenin içinde en az 250/300 milyar lira yatırım imkanının doğacağını görürüz.Türkiye-İran Gerilimi Kimseye Fayda Sağlamaz Basın toplantımıza dış politikada yaşanan bazı hadiselere de
değinerek son vermek istiyorum.Türkiye eğer bölgede söz sahibi olmak istiyorsa bunu ancak
İslam ülkeleri ile olan bağını kuvvetlendirerek gerçekleştirebilir.İran’la aramızda meydana gelen soğukluğun bir an önce telafi
edileceğini umut ediyorum.Bizim münasebetlerimizi daha samimi tutmaya birbirimize olan
asırlık güvenimizi tazelemeye ihtiyacımız var.Dış politikada birbiri ile iç içe olabilecek dış politikada
birlikte hareket edecek iki ülke var Türkiye ve İran. ABD Yaptırımları Dış politikada yaşadığımız bir başka hadise de hepimizin
malumu…ABD’nin Türkiye’ye karşı bir yaptırım kararı aldı. Biz
ABD’nin Türkiye’nin takındığı tavrı kabul etmek durumunda değiliz.Bu durum sadece tepki göstermekle halledilebilecek bir konu
değildir. Tepkiler sadece lafta kalırsa hiçbir mana ifade etmez.Amerika’nın bu çifte standartlı tavrını şiddetle
kınadığımızı belirtiyorum.Türkiye’nin de bu konuda elini güçlendirecek başka adımlar
atmak zorunda olduğunu da belirtmek isterim.Bu süreçte Türkiye’nin üzerine düşen asıl vazife şahsiyetli
bir dış politika başta komşu İslam ülkeleri olmak üzere İslam dünyası ile
ilişkilerin güçlendirilmesidir.Geldiğimiz noktaya bir bakın, İslam ülkelerinin büyük bir
kısmı gitti İsrail’i tanıdı. Bu doğrudan doğruya Türkiye’nin mesuliyeti
altındadır”.