Salgın dönemimde sıcaklardan nasıl korunulur?

Servergazi Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Kayıhan Kara, Covid_19 ile birlikte seyreden aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirterek sıcak çarpması durumunda neler yapılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve sıcaklardan korunma önerilerinde bulundu.

Sıcak çarpmasını; sıcağa maruziyet sonrası 40 derecenin üstüne
çıkacak kadar yüksek vücut sıcaklığı ve buna eşlik eden merkezi sinir sistemi
semptomları olarak tanımlayan Dahiliye Uzmanı Dr. Kayıhan Kara şöyle konuştu:
“Vücut sıcaklığındaki bu artış, covid-19, nezle-grip gibi ateşli hastalıklarda
görülen, vücudun mikroplara karşı daha iyi mücadele etmesini sağlayan ve bazı
hücrelerimiz tarafından üretilen çeşitli kimyasallar sebebi ile oluşan ateşten
farklı bir mekanizma ile vücut sıcaklığının artmasıdır. Sıcaklık ve nem
artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum
sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya
çalışılır. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması
ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine
ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde
düşmeyebilir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati
organlarda hasara yol açabilir” dedi.
Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen grupları: yalnız yaşayan 65 yaş
ve üstü yaşlılar, dört yaş altı küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar,
hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı (şeker
hastalığı, kalp-damar, beyin-damar, kronik solunum sistemi, psikolojik,
karaciğer, böbrek, hastalıkları) olanlar, sürekli ilaç (özellikle tansiyon
düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak
çocukları ve evsizler olarak sıralayan Kara, bu kişilerin Covid-19 hastalığı
açısından da risk taşıdığını ve sıcaklardan korunmanın daha da önem arz ettiğini
söyledi.
Kara, bir sıcak çarpması şüphesinde, bu durumun ölümcül bir
hastalık olması sebebi ile derhal 112 Acil Sağlık Hizmetlerine haber verilmesi
gerektiğini vurgulayarak; “Sağlık ekipleri gelene kadar ise yapılması gereken:
önce hastayı gölgeye almak, üzerindeki kıyafetleri çıkarmak, su ile hastayı
ıslatmak, yelpaze, ventilatör gibi yöntem ve araçlar ile dökülen suyun esinti
ile buharlaştırılmasını sağlamak, hastanın bilinci yerinde ve içebiliyorsa su
içmesini temin etmektir. Tüm bu süreçte maske ve sosyal mesafe kurallarına
titizlikle riayet etmek gerekir” diye konuştu.
SICAK ÇARPMASINDAN KORUNMA
Günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça
dışarı çıkılmaması, maskesiz çıkılmaması ve kalabalıklara girilmemesi
uyarılarında bulunan Kara, sıcak nedeniyle oluşabilecek herhangi bir sağlık
sorunundan korunmak için şu önerilerde bulundu:
•“Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında
korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu
gıdalar almaya, açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan
giysiler ile geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giymeye dikkat
etmelidir.•Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize
girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında güneşten koruyucu krem
(en az 15 koruma faktörlü) kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu
önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşte kalınmamalıdır.•Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam
saatleri tercih edilmeli, ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.•Risk altındaki yetişkinler, bebekler ve yaşlılar, güneş veya
sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. •Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş
araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. •Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun
mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı
veya silinmelidir.BESLENME VE SIVI ALIMI NASIL OLMALI






































Kara, sıcak havalarda terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının
önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınması, susuzluk
hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi, bol miktarda
sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca su dışı sıvı alımında
kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler
tercih edilmesi, eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar
söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerektiği,
çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemesi, kafein, alkol ve fazla miktarda
şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için
tüketilmemesi önerilerinde de bulundu.