PAÜ' de 2 Konferans Birden

Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilgiler Topluluğu, 'Aile ve Yaşlılar' ile 'Medya'da Algı Yönetimi ve Medya Okuryazarlığı' konulu iki ayrı konferans düzenledi.

Pamukkale Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gönül İçli’nin konuşmacı olduğu ve PAÜ Eğitim Fakültesi
Engin Aksel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Aile ve Yaşlılar”
konferansına akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Toplumunuzda son
dönemde yapılan sosyal politikalar ve ailelerin bu konuya bakış açılarının
değişmesi ile yaşlılara olan ilginin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Gönül
İçli, nüfus artışına bağlı olarak ileri yıllarda nüfus artışı ile yaşlı birey
sayısında da artış olacağına değindi. Teknolojik alanda, ilaç sanayinde ve tıp
alanındaki gelişmelerin ortalama insan yaşını eskiye oranla çok daha yukarılara
taşıdığının altını çizen Prof. Dr. İçli, 2025 yılında Dünya nüfusunun yaklaşık
yüzde 23’ünün yaşlı nüfusun oluşturacağını, 2050 yılında ise Dünya’daki yaşlı
nüfusun yaklaşık iki milyar olacağını söyledi. Konuşmasında toplumların göçebe
hayattan yerleşik hayata geçmeleri ve sanayileşme ile yaşlılara bakış
açılarında ne gibi değişimler olduğuna değinen Prof. Dr. Gönül İçli, göçebe
yaşantıdan yerleşik yaşantıya geçilmesi ile yaşlıların daha iyi bir statüye
geçtiğini ancak önceleri “bilge kişilik” olarak kabul edilen yaşlıların bu
vasıflarını toplum içinde kaybettiğini söyledi. İçli, teknolojik gelişmeler ve
sanayileşme ile birlikte insanların kırsaldan kentlere göç etmesi sonucu  “çekirdek aile” kavramının oluşmaya
başlamasıyla yaşlıların aile içindeki rolünün azalmaya başladığını ifade etti.
Teknolojik olarak gelişmiş, bilgiyi daha çok yazılı kaynaklardan elde eden batı
toplumlarında yaşlıların bakımının yaygın olarak kurumlar tarafından
gerçekleştirildiğini ancak yine teknolojik olarak gelişimini sağlamış Japonya
ve Çin gibi doğu toplumlarında yaşlılara önem verildiği ve onların
bilgilerinden faydalanıldığını hatırlatan Prof. Dr. İçli, konferansın devamında
yaşlılığa karşı gerçekleştirilen sosyal politikalar konularında bilgileri
verdi.Algı
yönetimi medya ile hayatımıza girdi


“Medya’da Algı Yönetimi
ve Medya Okuryazarlığı”  konferansında
ise iletişimin tarihsel sürecini ele alan Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Sosyoloji Bölümü Arş. Gör. Merve Çetin Dağdelen, insanların ilk
çağlarda duvarlara şekil çizerek ve dumanı kullanarak iletişime geçtiğini
hatırlatırken, matbaanın icadından sonra basılı medya araçları ile iletişim ve
haberleşmenin yanında aynı zamanda algı yönetiminin de başladığına değindi.
Medyayı iletişimden farklı olarak, iletişimin medyanın içinde barındığına
değinen Arş. Gör. Dağdelen, medya araçlarından biri olan sosyal medyanın
günümüzde hayatımızın her alanında olduğunu ifade etti. Algı yönetimini, bir
grubu kendi rızası ile ikna etmek olarak tanımlayan Arş. Gör. Merve Çetin
Dağdelen, gazetelerin insanların
hayatına girmesi ile birlikte aynı zamanda reklamlarla daha fazla kazanç elde
etme ve algı yönetimi aracı olarak kullanılmaya başlandığını söyledi.
Konuşmasının devamında radyo, sinema, televizyon ve internetle birlikte sosyal
medyanın algı yönetiminde rolüne tarihsel süreç içinde değinen Arş. Gör.
Dağdelen, sinema ile Amerikan ve Avrupa kültürünün kitlelere tanıtılması ve
benimsetilmesinin amaçlandığını, televizyonun insanların hayatına girmesi ile
algı yönetiminin hat safhaya çıktığını belirtti. 2005 yılında yapılan ve
televizyonun insanlar üzerindeki etkisinin araştırıldığı bir çalışmayı katılımcılarla
paylaşan Dağdelen, sonuçlara göre insanların gündelik hayatta en huzurlu olduğu
anın, televizyonu açmak için düğmeye bastıkları an olduğunun ortaya çıktığını
söyledi.  İnterneti bir araştırma ve
özgürleşme alanı olarak tanımlayan Arş. Gör. Merve Çetin Dağdelen, bütün
bunlara karşılık masum bir mecra olmadığını, yine insanların sosyal medyada
yaptığı paylaşımlar, internette yaptığı aramalar ve yer bildirimleri ile
kişilerin zevkleri, nerelere gittiği konularındaki bilgiler bir ticari unsur
olarak firmalarca kullanıldığını hatırlattı. Dağdelen, yeni medya okuryazarlığı
ile internetin bu olumsuz etkilerinden insanların kendilerini koruyabileceğini
belirtti. 

 

pamukkale üniversitesi sosyal bilgiler topluluğu prof. dr. gönül İçli arş. gör. merve Çetin dağdelen