DGTP 'nin Ekim ayı toplantısı yapıldı

Denizli Gönüllü Teşekküller Platformu (DGTP)'nin Ekim ayı toplantısı yapıldı. Toplantıda DGTP başkanı Erdal Otçu, geçmiş tarihte Eylül ayı içerisinde meydana gelen önemli olaylar hakkında hatırlatma ve analizler yaptı.

Toplantıya Deniz Feneri Derneği Genel Merkez Yönetim Vekili Recep Koçak, Ege Bölge Temsilcisi Recep Kara ile İyilik Okulu Projesi sorumlusu Rahşan Oto, Denizli’de ki çok sayıda dernek,vakıf ve sendika başkan ve temsilcileri katılım sağladı. Toplantı dernek başkanı Erdal Otçu'nun Eylül ayında tarihte meydana gelen önemli olaylar hakkındaki hatırlatma ve analizleriyle başladı.

KERBELA OLAYI

Açıklamaları sırasında bu seneki 9 Eylül tarihinin Hazreti Muhammed (SAS)'nin torunu Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesinin 1378.yılı olduğunu ifade eden Otçu, “Anma etkinliklerine katılan 31 kişinin yaya yolunun çökmesi sonucu vefat etmesi ve 100'den fazla kişinin de yaralanmasından üzüntü duyuyoruz.Tarihe Kerbela Vakası şeklinde geçen olay; Emevi Devleti'nin ilk halifesi Muaviye'nin ölümünden sonra yerine geçen oğlu Yezid'in, Hz.Muhammed'in torunu Hz.Hüseyin'den kendisine biat etmesini istemesiyle başladı. İslam'da saltanatın olmadığı gerekçesiyle buna karşı çıkan Hz.Hüseyin ve beraberindekiler; Hicri takvime göre 10 Muharrem 61 yılında Yezid'in ordusu tarafından şehit edilmişlerdi” dedi.



İKİZ KULELERİN VURULMASI

Açıklamlarına İkiz Kulelerin vurulmasıyla devam eden Otçu, “11 Eylül'de ABD hazinesine 500 milyar dolardan fazlaya mal olan; dünyanın en büyük eylemi denilebilecek 11 Eylül'ün üzerinden tam 18 yıl geçti. Eylül'ün en mühim sonuçlarından birisi Afganistan'da ABD askeri varlığının halen devam ediyor olması.Eylemden sonra ABD Başkanı George W.Bush Afganistan'ı bombalama kararı aldı. Sebep ise; Taliban yönetimindeki hükümetin, saldırıların arkasında olduğu iddia edilen El Kaide lideri Üsame Bin Ladin'i teslim etmemesiydi. Taliban'a göre ABD; EL Kaide ve Bin Ladin'in 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı olduğunu ispatlayan herhangi bir delil sunamamıştı. Taliban'ın; Bin Ladin'i; yargılanmak üzere Bush yönetimine teslim etmeyi kabul etmemesinin 2.nedeni; Bin Ladin ve arkadaşlarının şeriata göre; sığınmacı konumunda olduğu ve buna göre; korunmalarının gerektiğiydi. Şimdi de ABD; 15 Temmuz'un arkasındaki fail olduğuna dair sunulan sayısız görüntülü delil ve klasörler dolusu belgeli ispat vesikasına rağmen; Feto'yu teslim etmiyor.

3000 ABD'li vatandaşın ölümünün arkasındaki fail olduğu iddiasıyla teslimini istediği Bin Ladin'i vermediği için Afganistan'ı işgal eden ve çıkmak bilmeyen ABD; 2250 şehit verdiğimiz 15 Temmuz'un azmettiricisini teslim etmiyor.

Petrol yatakları olduğu için Irak ve Suriye'ye giren, terör örgütlerine tırlar dolusu silah gönderen; maşası ve piyonu İsrail eliyle Filistin'i işgal ettiren, ülkesinde eğittiği Sisi marifetiyle Mısır'ı güdümüne alan, petro dolarlarını bloke etme tehdidiyle Vahhabi Suud rejimiyle kol kola giren ABD; kendisini terbiye etmek maksadıyla; kimsenin ABD topraklarına giremeyeceğinin bilinci ve rahatlığı içinde kement sallıyor.

ABD hakkındaki aşağıda maddeler halinde yazacağımız  iddia ve ithamlar araştırılmayı hak edecek nitelikte:

1-İkiz Kulelere yapılan saldırılar Amerikan Derin Devleti tarafından tezgahlanmıştır.

2-Afganistan'daki Sovyet İşgaline direnişte bulunan El Kaide; ABD istihbarat örgütü CIA tarafından kullanılmıştır.

3-Ortadoğu'ya girmek, işgal ve  dizayn etmek,silah satmak, petrol yataklarından yararlanmak için İkiz Kule saldırıları gerekçe olarak gösterilmiştir”

17 EYLÜL 1961 ADNAN MENDERES'İN İDAMI

Adnan Menderes’in idamına da değinen Otçu, “Bilindiği üzere ihtilal 27 Mayıs 1960'ta; Adnan Menderes'in idamı ise 17 Eylül 1961 tarihinde vuku bulmuştur. Bu iki tarih arasında Adnan Menderes,Celal Bayar ve arkadaşlarının milletin gözünden düşürülmesi ; imaj ve itibarlarının sarsılması için "Köpek Davası", "Bebek Davası", "Cımbız davası" gibi davalar açılır. Fakat yapılan zulümler bununla da kalmaz..Nitekim; Menderes'in idamından bir kaç gün sonra elinde bir yazıyla bir polis memuru çıka gelir.Evin kapısında belirli bir süre asılı kalması için idam kararını getirmiştir. Berrin Menderes,'Evladım; buna ne sen üzül, ne de ben.Sadece Menderes'i astıranlar ve bu yazıyı da buraya gönderenler utansın' der ve idam hükmü Menderes'in kapısına asılır. 'Babam ve Ben' kitabında Aydın Menderes anlatır:'Biraz daha vakit geçti,Bu sefer de bir icra tebligatı geldi.Bu icra tebligatında idam masrafları talep ediliyordu.Bu masraflar ip  ve cellat masraflarıydı.'Ancak darbeciler cömertlik gösterip idam sehpasının parasını istememişlerdi.Fakat Adnan Menderes'in ailesi, 150 lira tutan idam ipinin ve celladın parasını ödemiştir. Orada sehpaya çekilen Menderes'in şahsı değil;milli irade olmuştur. Yüksek Adalet Divanı'nın kararlarından 3 idam ve yıllar sürecek hapis cezaları çıkmış ve demokrasi inkıtaya uğramıştır. Bu ihtilal,bu tarihten sonraki muhtıra,post modern ve askeri darbelere zemin teşkil etmiş,alışkanlık haline gelmesine sebep olmuş ve demokrasimiz takriben her on yılda bir müdahaleye maruz kalmıştır.”

17 EYLÜL ÇİVRİL MİRYOKEFALON ZAFERİ

Anadolu'nun Türkleşmesinde büyük bir öneme sahip olan Miryokefalon Zaferi’nin Çivril topraklarında kazanıldığını hatırlatan Otçu, “ 26 Ağustos 1071 tarihinde Türklere Anadolu kapılarını açan Malazgirt zaferinden sonra Türkler,yaptıkları akınlarla sık sık Anadolu içlerine girmişlerdir. Anadolu'nun Türkleşmesinde büyük bir öneme sahip olan bu savaş Çivril ilçemiz topraklarında kazanılmıştır. Çivril Belediyesi'nin öncülüğünde ilki 1995,dördüncüsü ise 1998 yılında yapılan Çivril-Miryokefalon Savaşı Sempozyumu'na sunulan bildirilerde de bu tez doğrulanmaktadır."

DGTP Başkanı Erdal OTÇU'nun değerlendirmelerinden sonra söz alan Deniz Feneri Yönetim Vekili Recep Koçak; derneğin yurt içi ve dışındaki su kuyusu açma, katarakt ameliyatları, kurban kesimi, yetimlere yardım, iyilik okulu proje çalışmaları hakkında bilgi verdi.Toplantı ; 1 Kasım 2019 Cuma günü   tekrar toplanmak üzere sona erdi.

dgtp denizligönüllüteşeküller ekim ayıtoplantısı erdalotçu