Bugün 7 Aralık ve Herşey Aynı!!!

20 Mayıs 1990 tarihinde Erzurum'da dünyaya gelen  Bayram Helvacı, 2011 yılında staj yaptığı iş yerinde yüksekten düşme sonucu omirilik yaralanmasından dolayı bel altı fonksiyonlarını yitirerek engelli oldu. Helvacı'nın yaşadıklarını kendi ağzından sizlere aktarıyoruz.

1998 yılından beri Denizli de îkamet ediyorum. 2011 yılında staj yaptığım iş yerinde yüksekten düşme sonucu omirilik yaralanmasından dolayı bel altı fonksiyonlarımı yıtirdim. O gün den beri tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak hayatımı sürdürüyorum. Çok mu zor diye sorarsanız? Aslında çokta zor değil ama engellerle karşılaşmadığımız sürece.

 

TADAVİ SÜRECİNİ ARAŞTIRDI

Bu yedi yıllık süreçte dört yıl farklı hastahanelerde fizik tedavi gördüm. Gittiğim hastahanelerde hemen hemen aynı tedavi uygulanıyordu. Son gittiğim sağlık kuruluşunda doktorun bana söylediği cümle şöyleydi. "Bu durumla hayatımı daha dogru nasıl îdame ettiririm bunu öğrenmelisin". Nitekim de öyle olmalıydı, çünkü bütün hastahanelerde aynı tedavi uygulanıyordu. Şu an dünya bir tedavisi yok. Ama Allah' tan umut kesilmez,  derdi veren dermanıda verir. Sonuçta hayır ve şerrin Allah' tan geldiğine inanan insanlarız ve bizler için hangisinin hayırlı olduğunu Rabbimden başkası bilemez.



ENGELLİLERİ ANLIYORUZ

VE EMPATİ YAPIYORUZ

Şimdi günümüzde engelli olmayan kişilerin sıkça kullandığı ve bizim için tamamen içi boş olan bir cümle var, "Engellileri anlıyoruz ve empati yapıyoruz". Nasıl yani düşünerek yürüyemeyen, görmeyen ve duymayan birini mi anlıyorsunuz. Tamamen saçma. Ben engelli olduğum halde farklı bi engeli olan bir kişiyi nasıl anlayabilirim ki, mesela gözü görmeyen, kulağı duymayan bir kişiyi nasıl anlayabilirim ki? Bundan yola çıkarak engelli kişiler için bir karar verilecekse eğer bu kararı verecek kişiler yine engelli kişiler olmalıdır. Bizde bunun en alt kademesinden başladık.



DERNEK KURDULAR

Yedi ay önce kurmuş olduğumuz, Özel Insanlar Yardımlaşma ve Dayanişma Derneği' mizin tüzüğüne dernek başkanı, kadın kolları başkanı ve gençlik kolları başkanının engelli olması zorunluluğunu getirdik. Bir engelle karşilaştıklarında yine çözümü ondan iyi bilen olmayacaktir sonuçta. Aslında engelli kelimesi yerine ENGELLENENLER  desek belki daha doğru olacaktır. Çünkü önümüzdeki engelleri kaldırdığınızda sağlam bireylerin yaptığı işleri rahatlıkla yapabiliyoruz.

SİZLERDEN Bİ FARKIMIZ OLMUYOR

Buna bir örnekle ve hatta en basit örnekle devam edelim. Evimizden çıkıp işe veya herhangi bir yere gitmeyi ele alalım. Evimizden çıktığımızda evimizin girişi ve çıkışı bize uygunsa, yol ve kaldırımlar bize uygun ve kaldırımlarda araçlar vb. yok ise, gideceğimiz iş yeri veya farklı bi mekanın girişi  bize uygunsa sizlerden bi farkımız olmuyor. Buda ancak herkes kendi üzerine düşeni yaptığında gerçekleşecektir.



KADER GAYRETE ÂŞIKTIR

Bu bizim kaderimizdir diye evimizde oturup yılmayacağız hep birlikte gayret edeceğiz, hem tedavimizde hemde bizim için herşeyin engelsiz olması için çabalayacağız. Çünkü kader gayrete âşıktır. Gidemediğimiz ve ulaşamadığımız yerin  bizim için hiçbir önemi yoktur. Şimdi bize deseniz ki sizin rahatsızlığınızın tedavisi burda bir binada  gerçekleşmektedir, tamam diyoruz gidiyoruz ama binanın önünde on basamak bulunuyor. O binaya giremedikten sonra benim tedavimin orda olması benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Bu yüzden bizim birşeyler ulaşabilmemiz için önce oraya ulaşabilirliğimizin sağlanması gerekir.  Bu da ancak herkesin evinin önünü süpürmesiyle olur.

GERÇEKTEN EMPATİ YAPIN

Evi yapan mütahitin, kafe işletmecisinin, yerel yönetim binalarının, bankaların, ulaşım araçların vb.  bu örneklerin ucu çok açıktır. Dezavatajımız oldukça fazla bu bizim engelimizle alakalı değil, bizim için kimsenin üstüne düşeni lâyığıyla yapmamasından kaynaklıdır. Hani bizleri anlıyor ve empati yapıyordunuz. Burda kimseyi suçlama niyetimiz yok. Çünkü sizin karşılaştığınız bir engel değil ve doğal olarak aklınıza gelmez.

ENGELLİLERE DİZAYN EDİN

Dün 3 Aralık Dünya Engelliler farkındalık günüydü, her yerde engellilerle ilgili programlar yapıldı. O gün herkes engellilerin farkına varıyor. Bugün 7 Aralık ve her şey bizim için aynı. 3 Aralık neyse yılın 365 günüde bizim için aynıdır aslında. 3 Aralıkta engelliler için empati yapanlar acaba engellilerin sadece ogün mü engelli olduğunu düşünüyor. Tabikide herşey onlar için orda kaldı ve bitti. Yoksa orda radikal karalar mı aldınız. Bundan sonra engelliler için şunu bunu yapacağız diye, inşallah ama hiç sanmıyorum. Halbuki herşeyi engellilere göre dizayn ettiğinizde kimseye engel teşkil etmez. Ama engellilere göre dizayn etmediğiniz herşey bizim için büyük sorun teşkil ediyor. Bugün 7 Aralık ve herşey aynı.

bayram helvacı 3 aralık dünya engelliler farkındalık günü Özel insanlar yardımlaşma ve dayanişma derneği aysun tonel