Bu hastalıktan kurtulmak mümkün!

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Verem Savaş Dispanseri Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. H.Betül Abdüloğlu, 73. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası nedeniyle açıklama yaparak verem (tüberküloz) hastalığı hakkında bilgi vererek bulaşma yolları ve tedavisine dikkat çekti.

1947 yılından bu yana her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden
başlayan haftanın ‘’Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası” olarak belirlendiğini
ifade eden Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. H.Betül Abdüloğlu, tüberkülozun Türkiye’de
ölüm nedenleri arasında ilk 20 hastalık içinde yer aldığını söyledi. Abdüloğlu:
“Tüberküloz hastalığının etkeni” Mycobacterium tuberculosis”adlı bakteridir.
Çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmalarına rağmen lenf bezleri, kemikler,
eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemleri
de etkileyebilmektedir. Tüm organları tutabilmesine karşın, tüberküloz
denildiğinde daha çok akciğer tüberkülozu, hatta Yayma Pozitif Akciğer
Tüberkülozu akla gelmektedir. Hastalığı sağlam kişilere bulaştırarak toplum
içinde yayılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle hastalık sadece bireyi değil,
toplumu da ilgilendiren bir sorundur. Verem hastalığının bulaşmasında balgam en
önemli kaynaktır. Öksürme, aksırma ve konuşma; havada tüberküloz basilleri
içeren çok küçük damlacıkların oluşmasına yol açar. Bu damlacıklar sağlam
insanlar tarafından solunum yoluyla alınabilir ve hastalığa yol açabilir.
Özellikle dengeli beslenmeyen, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanan
kişilerde, şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı
olanlarda vücut direnci düşük olduğu için verem hastalığına yakalanma riski
artmaktadır. Verem hastalığından korunmak için, verem aşısı (BCG) tüm bebeklere
2 aylıkken mutlaka yapılmalıdır. Bu aşı hem Verem Savaşı Dispanserinde hem de
Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Verem hastalığının en
sık görülen belirtileri; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi,
kanlı balgam çıkarma ve kilo kaybıdır. Bu şikayetleri olan kişilerin en yakın
zamanda bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekmektedir. Verem savaşı
dispanserlerinde tanı işlemleri, tedavi, ilaçlar ve takip ücretsizdir. Verem
hastalığı olan bir kişinin aile üyeleri, iş arkadaşları hastalığın bulaşması
açısından en büyük risktedirler. Bu kişiler de ücretsiz dispanserde kontrolden
geçirilmekte ve gerekli olanlar korumaya alınmaktadır” diye konuştu.İlaçlarını Düzenli Kullanan Hasta Tamamen İyileşir                         Tüberküloz hastalığının etkili bir şekilde tedavi
edilebiliyor olmasına karşın, halen tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olarak
varlığını koruduğunu belirten Abdüloğlu, hastalığın tedavisinin DGT (Doğrudan
Gözetimli Tedavi) ile en az 6 ay olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu; “Tüm
dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basili ile enfektedir. Enfekte
kişilerin %5-10'u yaşamlarının bir döneminde hasta olmaktadır. Dünya genelinde
her yıl yaklaşık 10 milyon kişi tüberküloza yakalanmakta, 1.5 milyon kişide bu
hastalıktan ölmektedir. Türkiye genelinde 2018 yılı verem hastalığı insidansı
yüzbinde 16’dır. Denizli’de ise 2018 yılı insidansı yüzbinde 7.6’dır. DGT, tüberküloz
kontrolünde en önemli tedavi stratejisi olup, hastanın tüm tedavi süresince
ilaçlarının her dozunu sağlık personeli gözetiminde içmesi ve bu durumun
kaydedilmesi esasına dayanan bir tedavi şeklidir. Böylece hastaların planlanan
tedavi süresince ilaçlarını içtiğinden emin olabiliriz. Hasta ilaçlarını düzenli
olarak kullanırsa tamamen iyileşir, Aksi halde ilaçlara direnç gelişir. Tedavi
güçleşir, uzar ve öldürücü olabilir. Tedavi edilmeyen her tüberküloz hastası
yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Denizli’de 2019 yılında Verem Savaş
Dispanserimizde 14 bin 450 kişiyi kontrolden geçirerek 89 yeni tüberküloz hastası
saptamış olup devam eden tedavideki hastalarla birlikte toplam 128 hastanın
takibini yaptık. Yine yıl geneli risk grubu taramasında (cezaevi, huzurevi, çocuk
yuvası)  3 bin 736 kişi taramadan geçirildi”
dedi.