Bir de O'nu dinleyelim

İyi Parti Pamukkale İlçe Başkanlığı görevi ile aktif siyasete başlayan Avukat Adem Süpçin'in eşi Eylül Süpçin, www.denizlidesiyaset.com'dan Mustafa KARAPINAR'a konuştu.

Yeni dünyaya gelen bebeklerini tek başına büyütecek olmanın zorluklarını bildiğini ifade eden İyi Parti Pamukkale İlçe Başkanı Adem Süpçin'in eşi Eylül Süpçin, “Herşeye hazırız. Yeter ki, iyi insanlar memlekette bir şeyler başarmak istesin. Bizler de gereken desteği vermeye hazırız” mesajı verdi.  Siyasetçi eşi olmanın kolay olmadığını, siyasetin memlekete hizmette tek yol olduğuna inandığı için eşine sonuna kadar destek olduğunu anlattı.

 

Adem Süpçin ile evlendiğinizde siyasete düşüncesi olduğunu biliyor muydunuz?

Adem memleket meselelerine her zaman kafa yoran, sadece bir kanaldan düşünmeyip her açıdan konuları değerlendiren bir insan. Siyaset onun doğasında vardı. İlk tanıştığımızda da zaman zaman çalışmalar için beni ertelediği olmuştur. Siyasete girme düşüncesi sadece reklam ya da etiket değil; ülkesini ve ilini düşündüğü içindir.

 

Zorluklar sizi bekliyor. Buna hazır mısınız?

Evet sonuna kadar hazırım. Uzun bir süre çocuğumuzu tek başıma büyütecek olduğumu da gayet iyi biliyorum. Evladımıza sağlam bir gelecek hazırlayamayacak olduktan sonra iki kişi büyütmüş bir anlamı yok. Adem Süpçin, inandığı bir yola çıktı. Bu yolda tek başına yürümeyecek. Ona inanan 64 arkadaşının yanı sıra bizler de arka planda en büyük destekçisi olacağız. Mesele evlatlarımızın geleceğidir.

 

Tam baba sevgisini yeni yeni aşılayacağınız bir dönem. Bunu nasıl atlatmayı planlıyorsunuz?

Babanın sevgisi bir evlat için hele hele de kız evlat için son derece önemlidir. Ben de annem kadar babama karşı aşıktım. O benim için her şeyden önemlidir. İlkyaz Asya da babasını az görecek ama gelecekte onun adına çalışmış olduğunun haklı gururunu yaşayacak. Adem Süpçin ve ekip arkadaşları ileride kızına veya torununa anlatacağı çok hikayeleri olacak. Buna inanıyorum. Siyasette bunun örnekleri çok fazla. Bazı siyasi büyükler onlar da inandıkları yolda gece gündüz demeden çalıştılar ve arkasında hep güvendikleri ve inandıkları isimler (eşleri) vardı. Gözleri hiç arkada kalmadı. Adem’in de kalmayacak inşallah.

 

Siyaset zaman zaman “nankörlük” temelinde nitelendirilir. Ne diyeceksin?

Siyaset ile ilgilenen veya ona uğraş verenlerin çoğu makam veya mevki beklentisinde olan insanlar. Bir makama geldiklerinde hazır mıyız? değil miyiz? diye düşünmeden ilk olarak bir üst basamağı hedeflerler. Bizde böyle bir durum söz konusu değil. “Aynası iştir kişinin lafına bakılmaz derler” Adem’in ilk hedefi aldığı onurlu görevde ekip arkadaşları ile birlikte yerelde partisini, genelde de ülkesini hak edilen yere taşımaktır olacaktır. Sonrası Allah’ın takdiridir. “Bir yere geldim” diye sevinmeyecek, “olamadım” diye de üzülmeyecek kadar onurlu bir insandır. Adem, siyaseti amaç değil araç olarak bir gören zihniyere sahiptir. Gideceği yeri kendisi değil arkasındaki güç belirleyecektir. Onun için o konuları kafasına takacağını düşünmüyorum.

 

Evde nasıl bir insan?

İlk tanıştığımız günden bu yana hiç değişmedi. İlk gün ne kadar nazik, beyefendi bir insansa. Hala o şekilde diyebilirim. Organizasyon yönü son derece gelişmiş. Sevk ve idare anlamında içinde bulunduğu yapıdan çok şeyler öğrenmiş bir insandır. Her ne kadar ılımlı bir insan gibi görünse de zaman zaman aksi çıkışları da vardır. O da istedikleri olmadığı zaman dikte etmez ama çeşitli şekillerde o verilen görevin kusursuz yapılmasını ister.

 

Çok teşekkür ederiz. Size hayatta başarılar dileriz…