Aydoğan: "Vefa projesi cefa projesi olmasın"

Eğitim-iş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, korona virüs nedeni ile alınan önlemler hakkında açıklamalarda bulundu. Aydoğan, 'Vefa projesi, cefa projesi olmasın' dedi.





















Başkan Aydoğan, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemiz ve dünyamız son derece tehlikeli bir virüs salgını
ile karşı karşıya. Evrensel düzeydeki bu virüse karşı ülkemizin ulusal
düzeydeki önlem ve korunma çalışmaları yoğun bir şekilde sürüyor.Toplum olarak bizler de bu önlemler dikkat etmeli uyarılara
uymalıyız. Akla ve bilime en çok gereksinim duyduğumuz bu günlerde başta Sağlık
Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun kararlarını toplum olarak can kulağı ile
dinliyor, sevindirici bir haber alma umuduyla gündemi takip ediyoruz.Sağlık emekçilerimize bu süreçte çok iş düşüyor. Onların
emeği ve özverisi bizlerin can güvenliği için çok önemli. Doktor ve
hemşirelerimizin en çok kullandığı özellikle maske,  eldiven ve tulum gibi teknik malzeme
eksiklerinin acilen giderilmesi gerekir.Bu süreçte bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlılarımızın
korunması da çok önemli. Onların evden çıkmaması, virüsten korunması gerekiyor.
Bu bağlamda sosyal bir proje olarak geliştirilen vefa projesi güzel bir
düşünce. Bizim kültürümüzde de yeri olan toplumsal dayanışma açısından son
derece önemli.Ancak, burada gönüllülük esas olmalıdır. İnsanların ölüm
riski ile karşı karşıya olduğu ortamda bu proje re’sen yapılmamalıdır. Dayatma
asla doğru değildir. Kalabalık, virüs bulaşma olasılığını artıran, 10 – 15 kişilik
bir ekip salgına davetiye çıkarmaktır. Küçük, az kişiden oluşan, insan
temasının en az düzeyde olduğu ekipler oluşmalıdır. Gece 23.00 ‘e kadar bu
ekiplerin okullarda beklemesi ne kadar uygun? İnsanlara evde kalın derken,
virüsün bulaşması bu kadar kolay ve hızlı iken, bu kadar kalabalık bir ekiple
çalışma olur mu? Bu insanların bazılarının kanser tedavisi gördüğü, aynı
zamanda bakmakla yükümlü oldukları yaşlıların olduklarını duymaktayız. Bir
araçta 4-5 kişinin çalışma yapması, birlikte bir yere gitmesi ne kadar sağlıklı?
Özellikle Merkezefendi ilçemizde yaşanan, gönüllülük
sınırlarını zorlayan ve risk oluşturan bu durum karşısında yetkililerimizin bu
durumu bir kez daha değerlendirmesi isabetli olacaktır. Görevlendirilen kurum yetkilileri arasında da adaletli
olunması gerekir. Eşit sürelerle kimin ne zaman görev yapacağı belli olmalıdır.
Amaç üzüm yemekse çözüm çok. Eğer ben yaptım oldu deniliyorsa, o zaman bir yere
varılamaz. Bu projenin amacına ulaşmasını beklemek de mümkün olmayacaktır.Yaşlılarımızı tanıyanlar daha çok muhtarlardır. Bu ekiplerin
muhtarlıklar, belediyeler ve AFAD gibi kurumlar tarafından yürütülmesi daha
etkili olacaktır.

























Vatandaşlarımıza sağlıklı günler diliyoruz. Türkiye bu
sorunu da aşacaktır, asla karamsar değiliz”.