20 Bin nüfuslu mahallesini Muhtar Serkan Kar anlattı

Doğa güzelliği ile ön plana çıkan Zeytin Yaylasını içinde barındıran yaklaşık 20 bin nüfusu ile sekiz ilçeden büyük bir yerleşim alanına sahip olan Zeytinköy Mahalle Muhtarı Serkan Kar, görev süresinde mahalleye yapılan hizmetleri ve beklentileri anlattı.

Gerek nüfusu, gerek doğa güzelliği ve gerekse de yeni yapılanma alanları ile Denizli’nin gözde yerleşim alanlarından biri olan Zeytinköy Mahallesi’ni sizler için mercek altına aldık. Muhtarlığı 1999 ve 2014 yılları arsında üç dönem görev yapan babası Halil Kar’dan devir alan Serkan Kar, mahallede yaşanan değişim ve gelişimi www.denizlidesiyaset.com muhabirlerinden Furkan Baloğlu’na anlattı. Yaklaşık 20 bin nüfusu ile sekiz ilçeden büyük bir yerleşim alanına sahip olan Zeytinköy’de gelecekte 30 bin nüfus hedeflendiğini söyleyen Muhtar Serkan Kar, “Ben muhtarım diye gezmek muhtarlık değildir. Bir şeyler yapmak, daha iyilerinin yapılmasına vesile olmaktır. Ben bunu biliyorum, bunu yapıyorum” dedi. Zeytinköy Mahalle Muhtarı Serkan Kar ile röportajımız…



KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?

1979 Denizli doğumluyum. Doğma büyüme buralıyım. Evliyim, iki çocuğum var. Babam Acıpayam/Yazır mahallesinden. Annem bu bölgenin yerlilerinden.  Mahallemizde köklü beş aile var. Bir tanesi de bizim ailemiz. Lise mezunuyum.

MUHTARLIĞIN TANIMINI YAPAR MISINIZ?

Muhtarlık; halk ile iç içe, demokrasinin ilk basamağı olan, vatandaşın her an ulaşabilecek olduğu ve kurumlar arasındaki herhangi bir problemi çözmeye yarayan, çözmek için köprü olarak kullandığı bir kurumdur.

SİZ GELMEDEN ÖNCE MAHALLEDE NELER EKSİKTİ, NELER YAPTINIZ?

2014 yılında Zeytinköy mahalle muhtarı oldum. Muhtarlıkta ikinci dönemim. Bundan öncesinde babam mahalle muhtarıydı. O dönemde eksikler vardı tabii ki babam döneminde sağlık ocağı eksikliğimiz vardı. Üç dört yıl koşturduktan sonra sağlık ocağı o dönemde yapıldı. Zeytinköy Merkez Camii babam zamanında yapıldı. O da kurumlarla, maddi durumu iyi olan insanlarla, iş insanlarıyla istişare ederek toplanan yardımlarla tamamlandı ve hizmete açıldı.

MUHTAR OLMAYA NASIL, NE ZAMAN KARAR VERDİNİZ?

2014 yılında babam artık muhtarlık yapmak istemediğini belirtti. ‘Eğer sen de müsaade ediyorsan ben de aday olmak istiyorum’ dedim. “Tamam, meydan burası buyur” dedi. Tabii bunun öncesinde ‘ben muhtar adayıyım’ diyip meydana çıkmadım. Çünkü insanlar kime oy verecek olduğunu merak ediyorlar. Bu mührü ona vereceğiz ama kişinin altyapısı var mı, bu işi yapabilecek mi yapamayacak mı diye bakıyorlar. Üç dönem Denizli Ticaret Borsası okul aile birliği başkanlığı yaptım.  Başkanlık zamanımızda da okula birçok yenilik kazandırdık. 

PLANLAMA VE KARAR AŞAMASINDA AZALARLA İSTİŞARE EDİYOR MUSUNUZ?

Bir sıkıntı olduğu zaman herkesi tek tek arayıp, buluşma noktası belirleyerek istişaremizi yapıyoruz.   Belediye başkanlığı, kaymakamlık, emniyet müdürlüğü, milli eğitim gibi kurumlara durumun ciddiyetini göstermek ve elimizi güçlü tutup problemimizi çözebilmek adına kalabalık şekilde gideriz. 

MAHALLELİNİN BEKLENTİSİ NEDİR?

Öncelikle beklentimiz ilkokul ve ortaokuldur. Mahallemizdeki okullardan bahsedeyim. TEV Anadolu Lisesi, Denizli Ticaret Borsası ilkokulu, yapımı yeni biten Zeytinköy Hayırseverler Ortaokulu. TEV Anadolu lisesinin her yıl aldığı öğrenci sayısı 280-300 arası değişiyor. İlkokul ve ortaokullarda ikametgahtan dolayı belirli bir sayı yok. Kişiler ikametgahını taşıdıktan sonra okullar mecburen çocukları almak zorunda. Bizim şu an ilkokul ve ortaokullarda sınıflarımız 45-50 kişi arasında. Bu yıl daha da artacağını düşünüyorum çünkü yapılaşma çoğalıyor.

NÜFUS ARTIŞ DURUMU NASIL?

Şu an burada parsel kapasitemizin yüzde 80’i dolu. Yüzde 2’si boş ve yapılaşma devam ediyor. Bu gidişata göre mahalle nüfusumuz 30 bini bulacak. Toplantılarda söz hakkımın fazla olması gerektiğini hep belirtirim. Mahallemizde şu an 20 bin kişi yaşıyor, Denizli ilimizdeki sekiz ilçeden büyük bir mahalleye hitap ediyorum.

SİZCE BİR KİŞİNİN MUHTAR OLABİLMESİ İÇİN GEREKLİ OLAN ÖZELLİKLER NEDİR?

Tabii. Kendimden örnek vereyim. Üç dönem okul aile birliği başkanlığı yaptım. Ardından bahsettiğim Zeytinköy Merkez Camii’nin yıkımı ve yeniden yapımı için yönetim kurulu gerekiyordu. Orada bulundum. Daha sonra mahallemiz ve komşu mahallemizin adını taşıyan Bağbaşı Zeytinköyspor adlı kulübümüz var.  Yaklaşık 250 amatör futbolcu arkadaşımız var. Güreş takımımız var, Okçumuz var. Bu alanlarda da yönetime girdim. Şunu net bir şekilde söylemek istiyorum; muhtarlığı bazı insanlar ‘angarya’ görüyor. Bu kişiler sizin işine yaramıyor olabilir lakin muhtarsız iş yapamayan insanlar var. Muhattap istiyorlar. Bu pandemi döneminde şahit olduk ki birçok kurumunuz telefonları cevaplamadı, insanları binalara almadı. Bu kurumlar ne diyecek olursanız eğer birçok kurum var. Hedef göstermek doğru olmaz. Pandemi süresince günde 400 e yakın telefona baktım. Çoğu insan başvuru yapmayı bilmiyor, yardımcı oldum. Evinde yiyeceği olmayan vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Maddi durumu iyi olan iş insanları ve diğer vatandaşlar, ihtiyaç sahiplerine yardımcı oldu.

PANDEMİ SÜRECİNDE NELER YAPTINIZ?

Hayırsever vatandaşlar yardımcı olmak için beni arar. Nasıl yapalım diye sorarım. Birebir ihtiyaç sahipleriyle muhattap mı olmak istiyorsun? Ben mi vereyim? Maddi yardım mı gıda yardımı mı?

İçeriği öğrendikten sonra ihtiyaç sahibi kişilerin kalbi nasıl hoşnut olacaksa o şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum.

İNSANLAR SİZİNLE EN ÇOK HANGİ KONUDA, NE ŞEKİLDE İLETİŞİM KURUYOR?

Artık bilişim teknolojisini, sanal ortamı genç nesil güzel şekilde kullanabiliyor. Cimer, Belediye, Whatsapp, Facebook, Instagram gibi mercilerden bize ulaşır. Genelde 40 yaş üzeri vatandaşlarımız ise bizzati olarak beni arıyor. Örnek verecek olursam; kaldırım bozuk olsa, su borusu patlasa, elektrik kesilse, sokak lambaları bozulsa beni arar. Direkt benimle iletişime geçer. Bugünlerde ise en çok sıkıntı yaşanan durumlardan biri ise yabani hayvanlar. Dağda yaşayan yaban hayatı merkeze iniyor. Sürü halinde gelen domuzlar var. Tilki, Sansar gibi hayvanlar var. Bahçesinde tavuk ve kümes hayvanı besleyen vatandaşlarımızın hayvanlarına zarar veriyor.

MAHALLEDEKİ SOSYAL ALAN VE KURUMSAL BİNALARDAN BAHSEDER MİSİNİZ?



Mahallemiz rengarenk. Bir çok alanda imkan mevcut. Birçok vatandaşımız burada ihtiyacını karşılayabilir. Kurum olarak ise bünyesinde üç doktor barındıran Zeytinköy Aile Sağlığı Merkezi, Denizli Ticaret Borsası İlkokulu, TEV Anadolu Lisesi, Hayırseverler Ortaokulu, Engelli Bakım Evi, Yaşlı Bakımevi Pamukkale Aşevi. Bunlar kurumsal binalarımız. Pamukkale aşevimiz günde bin 300 kişiye sıcak yemek götüren, alan elin veren eli görmediği bir kurumdur.

MAHALLELİNİN RAHAT ZAMAN GEÇİREBİLECEĞİ BİR BÖLGE VAR MI?

Mahallemizde ikamet eden insanların gidebileceği Zeytin Yaylamız var. Buraya teleferiğin üst istasyonunda indiğiniz zaman sağ taraftaki yolu kullanarak gidebilirsiniz. İçerisinde 14 kilometre uzunluğunda akarsu var. İki yıl önce Orman Bölge Müdürlüğüyle mahkemelik bir durumunuz oldu. Dönemin müdürü kendi tasarrufunda bu suyu çim sulamak ve başka işlemler için aldı. Alınmaması için çalışma yaptık. O bölgede el değmemiş bir doğa, yaban hayatı var. O sudan faydalanan hayvanlar var. Sonuç olarak oraya mahkeme kararıyla bir ayraç yapıldı. Suyun yüzde 70’lik kısmı doğal hayata bırakıldı, yüzde 30’u kullanılıyor. Biz Zeytin Yaylasını etkinliklerle canlı tutmak istiyoruz. İki yıl önce Pamukkale Üniversitesi Kamp Doğa ve Yaşam Kulübü öğrencileri bu mahkeme sürecinde bize destek vermek için yaklaşık 25 çadırla 60’a yakın gencimizle orada iki gün vakit geçirdik. 

SEÇİM DÖNEMİNDE ZORLUK YAŞADINIZ MI?

Ben yarın seçim varmış gibi davranıyorum. Elimden geldiğince insanlara dokunmaya çalışıyorum. “Sizden oy istiyorum” diyerek insanlara broşür vermekle kalmıyorum.  Beni arayan her vatandaşımızın numarasını şahsi telefonuma kaydediyorum.  Sosyal medyayı etkin kullanıyorum, sürekli diyalog halindeyiz. Whatsapp grubumuz var. Örnek verecek olursam yarın şu saatler arasında elektrik-su kesintisi olacak diye bilgilendirme yapıyorum. Bu yüzden seçimlerde bir zorluk yaşamıyorum.

MUHTARLIK YAPTIĞINIZ SÜRE BOYUNCA BÜYÜK ZORLUK ÇEKTİĞİNİZ ANLAR OLDU MU?

 

Pek olmadı. Ama, bir olaydan bahsedebilirim. Sizler de biliyorsunuz ki bir dönem fatura ödeme merkezleri çok yaygındı. Şu an hala var ama denetimler sıkı. Ben mahalle muhtarı olmadan bir yıl önce gerçekleşti bu olay. 2013 yılında. Babamın muhtarlık dönemiydi. Bizim mahallemizde 800 civarı vatandaşımız dolandırıldı. Bu problemi gördüm. Benim 2014 yılında seçim vaatlerimde üstünde durduğum birkaç elzem konu vardı.  Güvenlik kameraları, PTT şubesi, okul ve sağlık ocağı alanının genişletilmesi için vaatlerde bulundum. PTT şubesi için şahsi olarak üç buçuk yıl boyunca Ankara’ya gidip geldim. Neden? Bir tane daha amcam, teyzem dolandırılmasın diye. Bu PTT merkezinin açılmasını sağladım. 850’ye yakın resmî işlem yapılan bir şube.  Camimizin altındaki 600 metrekarelik alana dönemin Pamukkale Belediye Başkanının da katkılarıyla Kuran kursunu yaptırdık. Vatandaşımızın doğru kişilerden doğru yöntemlerle dinini öğrenmesi için gereken çalışmaları yaptık.  Oradaki kursiyerleri KETEM’e, şiir dinletisine, hayatında sinemaya gitmeyen vatandaşlarımızı sinemaya götürdük. Bunları da kent konseyinin katkılarıyla yaptık. “Ben muhtarım” diye gezmek muhtarlık değildir. Bir şeyler yapmak, daha iyilerinin yapılmasına vesile olmaktır. Ben bunu biliyorum, bunu yapıyorum. Mahalle sakinlerimiz sayfamı beğenmek için https://www.facebook.com/109839659047598?referrer=whatsapp adresini ziyaret edebilirler.