AK Parti zahirde oylarını korumuş gibi görünse de, ciddi bir erime ile yüz yüze. İlk kez bu kadar ağır bir darbe aldı diyebiliriz. Ve bu darbenin tedavisini yapacak ismin darbeyi almış olması da ayrı bir vakıadır!
Türkiye, son 16 yılda 15 seçim yaşadı. Özellikle son 5 yıl içinde, yedi sefer sandık başına gitti. Bu halk için her yıl önüne getirilen bir sandık ve ekonomiye ilave yük demektir.
AK Parti son 5 yılda yaşanan genel seçimlerin yanı sıra, dört seferde genel kurul yaparak hem teşkilatları aşırı yordu, hem de politika üretmede çok geride kaldı. Son 5 yıl içimde nerede ise altı ayda bir defa AK Parti genel merkezi seçim için ayakta idi.
(Buna rağmen; 31 Mart 2019 yerel seçimlerine katılım oranı yüzde 83 gibi ciddi bir seviyedir. Bu bir çok ülkenin, hele ki Amerika’nın nerede ise iki katıdır.)
Sık seçimlere karşın AK Parti, yapılan hiç bir kongrede parti kadrosunu gençleştiremediği gibi, siyaset üretebilen ileri gelenlerini de tasfiye etmiş oldu. Parti tamamen Sayın Erdoğan’ın kontrolüne geçti. (Bu durum gerçekte zor olduğu için) Sayın Erdoğan’a yakın isimler arasında bir rekabet ve güç edinme mücadelesi yarattı. Partide ve hatta Sayın Erdoğan üzerinde bazı isimler görünmez güç olarak ortaya çıktı.
Parti içinde “metal yorgunluğu” tarifini ilk konuşan isim Sayın Erdoğan, partiyi fiziki olarak yenilemeden, daha fazla yorulmasına vesile oldu.
İşte böyle bir atmosferde girdikleri 31 Mart seçimlerinde; anket ve beklentilerin düşüklüğüne bakınca; iyi bir sonuç almasına rağmen, AK Parti bu sefer yenildi!
AK Parti’nin; ülkede yapılan son üç seçimde, 23 büyük şehirde, sürekli olarak oy kaybetmesini görmemiş olması imkansız! Bir tedbir almadan süreci yürütürken; üzerine gelen kötü ekonomi ve mücadele zaafiyeti, muhalefetin Türkiye’nin en büyük altı büyük şehrine sahip olmasına vesile oldu.
İstanbul ve Ankara oy sayımları ve sonrasında tartışmalara vesile olsa da, artık AK Parti, bu iki şehri hukuken haklı olarak CHP’nin elinden alsa bile! Meşruiyet tartışması başlatacaktır. Ve ülkeyi başka tartışmalara taşıyacaktır.
Muhalefet iki şehri de alıp yerleştikten kısa bir müddet sonra yeni seçim tartışması yapmak isteyecektir ama! Hali hazırda ülke genelinde Cumhur ittifakı yüzde 51’den fazla oy toplamıştır. Ve Millet İttifakına verilen bu oyların bir çoğu, emanet oylardır.
Türkiye’yi yeni süreç ekonomik bir savaşın içine itecektir. 4.5 senelik hükümetin başındaki en büyük illet, kaybedilen büyükşehir belediyeleri değil, ekonomik zorluklar olacaktır.
Seçim gecesi bütün siyasi parti liderleri demeçlerinde; birlikte sorunlarla yüzleşmeye ve mücadele etmeye! Yanında, toplumsal huzura ve barışa vurgu yaptılar.
Ülkemizi ve gözü üzerimizde olan bütün dostlarımızı sevindirecek güzel günler duası ile