Mahalli idareler seçimleri öncesinde başkan adayları çevresine aldığı ekip arkadaşları ile mahalle mahalle ilçe ilçe gezi çalışmalarına devam ededursun, bir yandan da altta belediye meclis üyesi aday adaylarında da heyecan tavan yapmaya başladı.
Seçimlerde başkanlar kadar belediye meclis üyesi olacak isimlerin ne kadar oy getireceğine bakılması gerektiği gerçeği herkes tarafından dillendirilen bir mevzu.
İttifak taraflarında başkan adayı belirleme süreci sancılı da olsa tamamlandı. Kimi hoşnut oldu, kimi de tabanına bir şeyler anlatmanın gayreti içine girdi. Kanımca halen daha bu “anlatımlar” devam ediyor. Muhtemelen 31 Mart sabahına kadar da devam edecek gibi duruyor.
Belediye meclis üyelerinin yer alacağı listeler en çok baş ağrıtacak unsurların başına geliyor. Nedeni ise, gerek mesleki olarak bilgisine ve gerekse de “hiç kimse yok iken ben vardım” diyerek bu işe gönül verenler kendisinin seçilebilecek yerlerden aday gösterilip gösterilmeyeceğini düşünüyor. Bunun içinde kulis yapmaktan da geri kalmıyorlar. Hatta gelen telefonlarla listeler değişiyor…
……………...
Seçimlerin zor geçeceğini anlatan parti yöneticileri, kendilerine oy kazandırabilecek, siyaseten bir süredir kenarda oturan ve uzaktan izleyen isimleri kadrolarına katmanın, onları ikna etmenin telaşında olduğunu duyuyor, görüyoruz…
Hatta o isimlere mecliste iyi yerlerde olma garantisinin verildiğini bile duyuyoruz.
“Bir sorun, bir durum sanıldığı gibi değildir" anlamında da kullanılabilen “Kazın ayağı öyle değil” sözü tam bu atmosfer için söylenmiş sanırım…
Hiç kimse seçimleri garanti gözü ile görmesin.
Geçen seçimlerde dillendirilmediği kadar “kararsız seçmenden” bahsediliyor.
-“Artık çantada keklik”
-“Ceket koysam kazanır” dönemi tarihe karışıyor.
24 Haziran seçimleri bunun en bariz örneğidir. AK Parti’de ve MHP’de oy oranlarında düşüş, MHP’nin milletvekili çıkaramaması, ilk kez seçimlere giren İyi Parti’nin ikinci vekili kıl payı kaçırması, CHP’nin 2 olan vekil sayısını 3’e çıkarması hep bu seçmenlerin artık değişkenlik gösterdiklerinin açık seçik delilidir.
Türkiye artık eski Türkiye değil çok değişti. İnsanlar değişti. Onlara farklı şeylerle gelmek gerekiyor.
-“Nasıl olsa kararsızları çekeriz”
-“Bizim blok oyumuz var. O oylara sahip çıksak bize yeter” demek masa başında yapılan hesaplara uymayabilir.
……………...
Bu seçimlerin kilit partisi Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Vatan Partisi ve Saadet Partisi olacaktır. Nedeni de çok açık… Oy oranlarına bakmaksızın partilerin tabanını yanına alan ya da onların söylemine denk söylemler geliştiren adaylar ipi göğüsler. Bundan daha da önemlisi… Andığım partinin önde gelen veya tavsiye edebileceği isimlere seçim bölgelerine göre AK Parti, MHP, CHP ve İyi Partililerin listelerinde yer vermeleridir.
Vatandaşı anlayan, gönlüne giren, “yaptıktan” ziyade başka şeylerle seçmenin önüne gelen isimler kazanacak.
Yukarıda satırlara ifade ettiğim gibi herkes açısından baktığında kazın ayağı öyle değil…