Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Memur-Sen Denizli İl Temsilcisi Osman Tavşan ve Emekli Memur-Sen Başkanı Salih Tekin ile birlikte çıktığımız yolda birçok güzelliklere şahit olduk. İlk olarak yolumuz Hatay’a düştü. Hatay kitaplarda yazıldığı ve anlatıldığı kadar kozmopolilik açıdan son derece önemli bir şehrimiz.
Fransız mandasındaki Hatay, 2 Eylül 1938'de Hatay Devleti ismiyle kuruldu. Hatay Meclisi, son toplantısını 29 Haziran 1939'da yaptı ve oybirliğiyle Türkiye'ye katılma kararı aldı.
Arapların hakim olduğu ilimizde tarihi anlamda da önemli yerler mevcut. Her ne kadar hedefimiz Kilis ve orda görev yapan askerler olsa da Hatay’da gördüklerimiz ve kısa süre içinde bizlere esnaf ve vatandaşların anlattıkları hayret uyandırıcı geldi bana.
TÜRKİYE’NİN KÜÇÜK HALİ HATAY…
72 milletten insanın barış ve kardeşlik içinde yaşadığı Türkiye’nin adeta mini örneğini Hatay’a görmek mümkün. Caminin hemen kısa mesafe uzaklığında kilise bulunuyor. Vatandaşlarla konuştuğumda herkesin yıllarca ibadetini özgürce yapabildiğini, kimsenin kimseye karışmadığını anlattı. Isparta Atabey’de askerlik yaptığım dönemde devrem olan ve yıllardır Hatay’da yaşayan Murat Miroğlu arkadaşımın rehberliğinde Hatay’a dair ne varsa gezdik. Gördük.
SURİYELİLER YABANCILIK ÇEKMİYOR
Suriye’de savaşın başladığı dönemlerde Hatay’a gelen Suriyeliler, Arap ve Arapça konuşan vatandaşımızın sayısının fazla olması nedeniyle Hatay’da hiç sıkıntı yaşamamışlar. Entegre süreleri kısa olmuş. Hatta birçoğu Denizli’de olduğu gibi işyeri açarak geçimlerini temin etmeye bile başlamışlar. Türkiye’de doğan çocuklar 5-6 yaşına gelmiş. Hatay’da görüldüğü kadarıyla kimsenin kimse ile bir derdi yok.
Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti açısından ne kadar önemli bir rol oynadığını o dönem atılan adımın önemi 80 yıl sonra bir kez daha görüldü. O bölgede açılmak istenen ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarı ile gerçekleştirdiği sınır güvenliğine dair operasyonlara sonucu engellenen koridorun sonunda yer alan Hatay, Türkiye için çok önemli. Hatay’da yaşayan insanlar ülkesinden memnun.
ASİ NEHRİ SANKİ BİZİ ANLATIYOR
Asi Nehri, ülkemizin güneyindem yer alan diğer nehirlerin tam tersine bir akış yönünde akmaktadır. Ayrıca kaynağı Türkiye’de olmayıp, döküldüğü yer Türkiye’de olan tek nehirdir. Nehir, Lübnan’da yaklaşık 40 kilometre, Suriye’de 325 kilometre, Türkiye’de ise 88 kilometre akmakta ve toplam uzunluğu 453 kilometredir. Antakya ilçesinin içinden geçen nehir, adeta milletimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde “manda ve himaye kabul edilemez” denilerek başlatılan kurtuluş savaşı ve sonrasında gelen Türkiye Cumhuriyeti kuruluş hikayesini, insanlarımızın özgürlük tutkusunu da yansıtmaktadır.
Gelecek yazı “REYHANLI’daki izlenimler” olacak