Tarihler 8 Eylül 2003’ü gösteriyordu. Tokat, Aydın, Erzincan’da valilik yapmış, Denizli’de de çok sevilen Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu, Ankara Polatlı’da geçirdiği ya da geçirtildiği kaza sonrasında ŞEHİT EDİLDİ.
Kişiliği ve görev yaptığı bölgelerde halka olan yakınlığı nedeniyle, “sıra dışı” vali olarak nitelendirdiğimiz Merhum Yazıcıoğlu’nu Aydın ili Söke İlçesi’nde ebediyete uğurladık. Törene ben de katılmıştım. O dönem hala gözlerimin önündedir.
“Geç bulduk erken kaybettik” dediğimiz Valilimiz Yazıcıoğlu yıllar geçmesine rağmen hala Denizli kamuoyu tarafından özlem ve minnet ile anılmaktadır.
Onunla mesai yapmış, yakından tanıma fırsatı bulmuş biri olarak Merhum Valimiz için biri Denizli, biri de İstanbul olmak üzere onu yaşatmak ve anmak için iki ilde sergi açtım. Vatandaşlara buluştururken hoş sohbetlerimiz de oldu. Her ne kadar bire bir yaşayıp şahit olduğum bazı güzellikler olsa da sergiler esnasından vatandaşların ağzından duyduğum övgü dolu sözleri sizlere anlatmaya kalksam satırlar yetmez.
Geleyim 10 Mayıs 2017 tarihine…
Bir sabah vakti haber merkezleri, gelen acı bir haber ile sarsıldı. Denizli hal kavşağında trafik kazasında “Başsavcı 48 yaşındaki Mustafa Alper ve araç şoförü Muzaffer Akşehir’li hayatlarını kaybetti” Bu haber Denizli’de bir anda yankı buldu. Denizli’de göreve başladığı tarihten bu yana Denizli tarafından çok sevilen ve ihtiyaç duyulan her alanda “Denizli için ne yapılacaksa hazırız” mesajı vererek üzerine düşeni fazlası ile yapan Merhum Başsavcı Alper, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili ilk iddianameyi hazırlayan savcı olarak da biliniyordu. Bu durum kazadan ziyade suikast söylentileri de gündeme getirdi.
ÖRNEK BİR BABA
“Kaza idi suikast idi” söylentileri bir kenarda dursun Denizli’nin bağrına bastığı çok sevdiği iki devlet adamının kazalarda hayatlarını kaybetmesi herkesi derinden üzmüştür.
15 Temmuz kalkışmasının yaşandığı süreçten sonra gelişmeleri Gazeteci Engin Ünal’a değerlendiren Merhum Cumhuriyet Başsavcısı Alper, röportajında, darbe gecesi çocuklarıyla vedalaşmasını şu sözlerle anlatmıştı: "Ben bugüne kadar hep helal lokma yedim ve size de helal lokma yedirdim. Devletin okullarında okudum. Ülkeme karşı sevgi ve saygımı hiç kaybetmedim. Şimdi ben gideceğim, geri dönmeyebilirim. Geri dönmediğim zaman anneniz size sahip çıkar. Annenize bir şey olursa anneannenize ya da babaannenize gidin. Bankamatik kartımı bıraktım, içinde maaşımdan arta kalan miktar olduğunu söyledim. 15 bin lira kadar para olan banka hesap cüzdanını da verip bununla da hayatınızı devam ettirirsiniz. Anneanneniz ve babaanneniz size sahip çıkacaktır. Bunlar gelir geçer. 10 yıl, 20 yıl, belki 30 yıl sonra babanızın cenazesini alıp Demokrasi Şehitliğine defnederler. Korkmayın, babanızdan asla utanmayın."
Denizli, Merhum Vali Yazıcıoğlu’nun ardından Merhum Başsavcı Alper’i de kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktadır.
Sözün özü, Merhum Vali Yazıcıoğlu’nun ardından Merhum Başsavcı Alper’i de Aydın İli Söke İlçesi’ndeki ebediyete uğurlayan Denizli’nin bir kalbi artık Orada atmaktadır.
Allah, vatanı milleti için cansiperane görev yapan devlet adamlarımız, askerimiz, polisimiz hasılı tüm güvenlik kuvvetlerimizin yardımcısı olsun.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, kederli ailesi ve yüce Türk milletimize başsağlığı dilemekle birlikte, ülkemizin üzerindeki kara bulutların bir an önce dağılması, belalardan kurtulup normale dönmesini niyaz ediyorum.