Türkiye’de artık siyaset bitti 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye’de siyasetin bitiş tarihi olarak da tarihteki yerini alması açısından son derece önemlidir. Darbe sonrasında ülkemizde dayanışma havası esti. Bu havanın esmesinde en etken unsur, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın vatandaşları meydanlara davet etmesinin ardından vatandaşlarımızın cansiperane duruşu “mevzu vatansa gerisi teferruattır” değişinin bir kez daha vücut bulması idi. Sonrasında yaşanan süreç herkesçe malumdur.
***
Bunları tekrar tekrar kaleme almanın bir anlamı yok. Tarihe dipnot gibi düşen, Dünya devletlerinin bir kez daha şapkasını önüne koyma ve tekrar düşünmesine neden olabilecek o tarihi görüntüler…
Hemen ardından AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve milyonların buluşması ile Yeni Kapı’da yapılan Demokrasi ve Şehitler mitingi…
Ardından hemen aklıma gelen Hacı Bektaş-ı Veli törenlerinde de benzer sahneler yaşandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın salonu dolduran davetlileri birlikte selamlamaları. Bunlar küçük satırlarla geçiştirilemeyecek kadar önemli detaylardır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylemleri de duruşundan da övgü ile bahsetmeden geçemeyeceğim. İki yıl önce adli yıl açılında günlerce tartışılan görüntüleri veren taraflardan biri olan Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun da bu çerçevede buluşması es geçilecek bir mevzu değildir.
***
Bütün yaşanan ve satırlara sığdıramadığımız olaylara baktığımızda benim gördüğüm ter fotoğraf “Türkiye’de artık siyasetin bittiğidir” Artık siyaset üstü bir dönem başlamıştır. İktidarı ile, ana muhalefeti ve muhalefet partileri ile yeni bir dönem başlamıştır. Her atılan adım, ülkemiz, geleceğimiz ve 2023’te kendimizi nerede gördüğümüz endeksinde olmalıdır. Hali hazırda bu sorumluluğu göğüslemişken gereğini yetine getirenler kadar getiremeyenleri de tarih yine unutmayacaktır.
***
Eskiden “Türkiye’yi sen mi kurtaracaksın? ” derlerdi ya…
Şimdi rahatlıkla : “Evet arkadaş! Türkiye’yi ben, biz kurtardık. Gerekirse yine kurtarırız” diyebiliriz artık. Eskiden “Dünyayı sen mi kurtaracaksın? ” derlerdi ya… Şimdi ise : “Evet arkadaş! Türkiye’yi biz kurtardıksa, o destanı yazdıksa, dünyayı da kurtarabiliriz” diyebilecek cesaretimiz var artık.
Bu noktada herkese teşekkür etmek lazımdır. Ama en büyük teşekkür, geçen yazımda dile getirdim Medya…
Ne “havuzu” kaldı ne de “mavuzu” kaldı. Sağı ile solu ile bütün medya kuruluşları darbe karşısında tek ses, tek yürek oldu ve kahramanlık destanı yazanlar arasında mensubu olduğum basın kuruluşları geldi.
Mustafa KARAPINAR
Medya ve Siyaset Danışmanı
[email protected]
[email protected]